Light Pink Pointer

12 Temmuz 2021 Pazartesi

Yürüyen Şato | Anime Yorumu

Hepinize selamlar. Bugün sizlere Hayao Miyazaki tarafından yönetilen ve yapımcılığını Toshio Suzuki'nin üstlendiği “Yürüyen Şato”yu inceliyorum. Umarım bu incelememden memnun kalırsınız. O zaman daha fazla sizi bekletmeden incelememe geçiyorum.

Ne anlatıyor?

Sophie babasından kendisine kalan küçük bir şapka dükkânının sahibidir.

Günün birinde ara sokaklardan yürürken kendisine sarkıntılık yapan iki kişiyle karşılaşır. Oldukça zor bir duruma girer ve ne yapacağını bilemez. O sırada olaya herkes tarafından ismi bilinen ve Yürüyen Şato’su ile nam
salmış büyücü Howl karışır. Sophie’yi bu durumdan kurtarır ve kendisini güvenli bir yere bırakır.

Howl’ın anısıyla mest olan Sophie gündelik işlerine geri döner. Günün sonunda onu neleri beklediğinden habersizdir.

Günün akşamında –dükkânın tam kapanma saatinde- şapkacı dükkânına biri gelir. Sophie bu kişiyi bir an için tanımasa da sonrasında durum açıklık kazanır. Gelen kişi birçok kişinin kalp yediğini söylediği Yıkım Cadısı’dır.

Yıkım Cadısı, Howl’ın düşmanlarından bir tanesidir. Bundan dolayı Yıkım Cadısı Howl’la görüşen Sophie’yi lanetler. Sophie, yaşlı bir kadına dönüşür.

Bu laneti bir tek Howl’ın düzeltebileceğini düşünen Sophie ise yola koyulur ve her şeyi arkasında bırakıp Howl’ın Yürüyen Şato’suna doğru yola koyulur.

Benim düşüncelerim neler?

Filmin çizimleri tek kelimeyle efsaneydi. İzlerken “Renk paleti ne kadar geniş.” ya da “Vay canına nasıl çizimler bunlar böyle!” diye düşünmeden edemiyorsunuz.

Karakterlerin sevimliliği ise çok daha güzeldi. Sevmediğim herhangi bir karakter yoktu hatta öyle ki sonlara doğru Yıkım Cadısı’nı bile sevdim.

Ama beni oldukça rahatsız eden bir şeye değinmek istiyorum. Sophie’nin seslendirmesi çok ama çok kötüydü. Sadece beni mi rahatsız etti bilmiyorum ama hiç gerçekçi değildi ve filmin ilk dakikaları Sophie’nin sesinden ne dediğine odaklanamıyordum.

Aynı zamanda aklımda birçok soru belirmişti. Buralar biraz spoiler içeriyor. Yani film hakkında bilmediğiniz ve izleyene kadar öğrenmek istemediğiniz şeyler öğrenebilirsiniz. Bundan dolayı filmi izlemediyseniz bundan sonra yazacaklarımı atlamanızı öneririm.

Neden Sophie’nin lanetini bildiği halde kimse ona yardımcı olmaya çalışmadı? Neden Sophie arada gençleşip arada tekrar yaşlanıyordu? Sophie gençleştiğinde dahi neden saç rengi beyaz kalıyordu? Bu ve benzeri birçok soru kafama takılmıştı. Araştırınca ise oldukça tatmin edici bir sonuçla karşılaştım. Buraya uzun uzadıya aklıma takılan soruların cevaplarını yazıp sizi de sıkmayayım. Siz de bu soruların cevaplarını merak ediyorsanız buraya tıklayabilirsiniz. Eminim aklınıza takılan diğer soruların da cevaplarını almış olursunuz. Çünkü ben aldım ve aslında ne kadar ince ve güzel ayrıntılarla bezeli olduklarını keşfettim.

Spoiler bitimi.

Benim düşüncelerim bunlardı. Oldukça tatlı ve kaliteli bir yapımdı. Miyazaki'nin yapımlarının neden bu kadar sevildiğini de anlamış oldum. Siz “Yürüyen Şato”yu izlediniz mi? Sizin düşünceleriniz neler?

İncelememi okuduğunuz için teşekkür ederim. Kendinize çok iyi bakın, sağlıcakla ve sevgiyle kalın…

Bu animeye puanım: 9/10




7 yorum:

  1. Yürüyen Şato' yu çok severim. Miyazaki' nin hayal gücüne hayranım. Her işinde başarılı. Animeler de herkese hitap edebilir. :) Tek bölümlük animeler içinde en sevdiklerim arasındadır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Miyazaki'den izlediğim ikinci yapımdı. İlki Ruhların Kaçışı'ydı. İkisi de çok iyiydi sevilmeyecek gibi değiller. :))

      Sil
  2. Gerçekten çok güzeldi. Diğerlerini de izlemeyi çok istiyorum. Beğenmene sevindim. :))

    YanıtlaSil
  3. Miyazaki'ye bayılıyorum. Küçükken izlemiştim bunu ilk. Bu yaşıma geldim hâlâ tekrar tekrar izliyorum. Her seferinde aynı tat :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beğenmenize çok mutlu oldum. Bazen ne kadar büyürsek büyüyelim bazı şeylerin verdiği tat gerçekten de değişmiyor. :)

      Sil
  4. severim tabiiii, komşum totoro en sevdiğiiiim :) ay bir de "your name" var yaaa, miyazaki değil de ama ama öyle güzel kuuu :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Komşum totoro! Çok duymuştum listeme ekleyeyim. Your Name'i yarım bırakmıştım işlerimden dolayı. Onu da izlemeyi unutmayayım.:))

      Sil