Light Pink Pointer

13 Temmuz 2021 Salı

İnsan Neyle Yaşar? | Kitap Yorumu

Hepinize selamlar. Bugün sizlere L.N Tolstoy’un yani tam adıyla Lev Nikolayeviç Tolstoy’un yazdığı 6 hikâyeden oluşan “İnsan Neyle Yaşar?”ı inceliyorum. Umarım bu incelememden hoşnut kalırsınız. Altı hikayenin altısını da inceleyemeyeceğim için kitabın adını da taşıyan ilk hikaye “İnsan Neyle Yaşar?”ı inceleyeceğim. O zaman daha fazla uzatmadan incelememe geçiyorum.

Ne anlatıyor?

Semyon, karısı ve çocuklarıyla bir mujik kulübesinde yaşayan oldukça fakir bir ayakkabıcıdır. Geçimini sağlamak için her ne kadar çalışsa da evine ekmeğini bile zor götürüyordur.

Günün birinde bu soğuk havayı daha fazla görmezden gelemezler ve
biriktirdikleri parayla kendilerine borçları olan kişilerden toplamayı düşündükleri diğer parayı birleştirerek bir gocuk almayı planlarlar.

Semyon şehire iner ama kendisine borcu olan kişiler borçlarını ödeyemeyeceklerini söyleyip parasını vermeyince Semyon gocuk alamadan ve canı bir hayli sıkkın şekilde evinin yolunu tutar.

Kilisenin yanından yürürken kilisenin duvarına yaslanmış çıplak ve zor durumda bir adam görür. Semyon ilk başta üstündekileri çıkarıp bu adama vermeyi düşünmez. Çünkü kendisi zaten fakirdir ve geçindirmesi gereken bir aile vardır.

Ama daha sonrasında vicdanı sızlar ve bu adama yardım etmeyi kabul eder. Böylece Semyon bu çıplak adamı giydirir ve evine alır. Ayakkabı işinde kendisine yardım etmesi şartıyla da yanında konaklamaya başlar bu adam. Zaman geçer ama bu adamın gizemi hala çözülmez. Ne olmuştu kendisine? Tam olarak kimdi?

Semyon ve ailesinin öğreneceği gerçekler ise hem şaşkınlıktan şoka uğratacak cinste hem de korkudan tir tir titretecek…

Benim düşüncelerim neler?
Kitap insan davranışları ve insanın doğası üzerine durmakta. Yüce bir varlığın inancı altında toplanıp doğruya yönelmeye çalışıp doğru yolu bulanlar ile kendilerini kaybedip günah işlemeye yönelen diğer bir kesimin pişmanlıklarını okuyor, kendimizden ve çevremizden birçok kareyle karşılaşıyoruz. Para, şöhret, nam, intikam ve toprak için çırpınıp bir şeyler kazanmaya çalışan insanların nasıl da kendilerinden kaybettiklerini gözlemlemek, görmek içler acısıydı.

Kitap çok güzeldi. Akıcıydı ve ders niteliğindeydi. Bu yönüyle çok sevsem de alttan alta verilen “kötülüğe boyun eğ, hiçbir şey yapma illa ki günü gelir düzelir. Kötüler cezasına kavuşur.” mantığı pek hoşuma gitmedi. Ama bu o kadar da rahatsız edici bir şekilde gözümüze sokulmuyor. Birkaç yerde geçiyor sadece ama kitabın genel konusu oldukça güzeldi. İnsanın beyninin içini olduğu gibi gösteren Tolstoy’un bu kitabını severek okudum. Herkese de tavsiye ediyorum. Okumalı, okutturmalıyız.

Siz “İnsan Neyle Yaşar?”ı okudunuz mu? Okuduysanız sizin düşünceleriniz neler?

İncelememi okuduğunuz için teşekkür ederim. Kendinize çok iyi bakın, sevgiyle ve mutlulukla kalın…

Bu kitaba puanım: 9/10

Alıntılar

“Yavrularım, sözle ve dille değil, eylemle ve içtenlikle sevelim.”

“-Her insanın kendisi için kaygılanarak değil, sevgiyle yaşadığını öğrendim.”

“Hiçbir insan akşama çizmeye mi, yoksa ölü terliğine mi ihtiyacı olacağını bilemez. İnsan olduğumda hayatta kalmamı sağlayan kendimi kollamam değil, yolda rastladığım bir adamla karısının sevgisidir; bana acımaları, beni sevmeleridir. Öksüz kızlar da onlara acıyıp seven yabancı bir kadının yüreğindeki sevgi sayesinde hayatta kaldı. Bütün insanlar kendilerini düşünüp kolladıkları için değil, içlerindeki sevgiyle yaşıyor. Önceleri Tanrı’nın insanlara sırf yaşasınlar diye can verdiğini sanıyordum; artık diğer nedenleri de biliyorum. Anladım ki Tanrı insanların ayrı yaşamasını istemiyor; bu yüzden tek tek neye ihtiyaçları olduğunu açık etmiyor. Beraber yaşamalarını istediğinden hepsine kendileri ve diğerlerinin neye ihtiyacı olduğunu gösteriyor. İnsanlar sadece kendi hayatları için kaygılandıkları, kendilerini kolladıkları için yaşar sanırdım, oysa onları yaşatan tek şey sevgiymiş. Seven insan Tanrı’nın, Tanrı da onun içindedir, çünkü Tanrı sevgidir.”

“Bir duhu yok etmek kolay, peki sonra sizin ruhunuz ne olacak?”

"Sen kötülüğü yok etmek istiyorsun, ama o senin içinde büyüyor. İnsan öldürmek kolay, ama kan ruhuna da sıçrar. İnsan öldürenin ruhu kanar. Kötü bir insanı öldürünce kötülüğü de yok ettiğini sanırsın, sonra bir bakarsın ki yok ettiğini sandığın kötülükten daha beteri senin içinde büyüyor. Musibete boyun edersen, gün gelir musibet de sana boyun eğer."

 

6 yorum:

  1. Merak ettiğim bir kitaptı. İnceleme güzel olmuş, ilgimi çekti. Okumalıyım. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim bu güzel yorumunuz için. Okumanızı kesinlikle öneririm. :)

      Sil
  2. tolstoy ve balzak, en sevdiğim iki klasikçi. tolstoy dede :) bunu okmadımdı, okurum taabii, piku :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bakalım beğenecek misin okuyunca. Yorumlarını bekliyoruz deep. Görüşlerin önemli. :))

      Sil
  3. kelime oyunu, yazabilirsin tabii, ya yazsana tabii, ne güzel olur, o beş kelimeyle, bugün sessiz gemi arkadaşımız da yazcakmış, bak istediğin zaman sen de beş kelime verirsin, biz de senin kelimelerle yazarız kiii :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederimmm! Sessiz Gemi'nin yazacağı yazıya da bakayım bugün. Tekrardan teşekkür ederim. Belki ben de 5 kelime seçerim, kim bilir? :))

      Sil