Light Pink Pointer

18 Eylül 2020 Cuma

Öylesine Bir Yazı | İnsanoğlu


Düşüncelerimiz başkalarının hayatını birçok yönden etkilerken nasıl bu kadar rahat davranabiliyoruz?

Karşımızdakini küçük görmeden bir dakikamız geçiyor mu? Karşımızdakinin nasıl etkileneceğini bilmeden? O kadar yozlaştık ki birtakım yıkılmaz algılar yarattık. Güzellik algısını zayıf ve hastalıklı bedenlere yükledik mesela. Aldatmayı çok olağan bir şeymiş gibi normalleştirdik. Yaşadığımız çevreyi katlettik. Peki elimize ne geçti? Günün sonunda yine kendimizle kaldık. Çevremizdekileri bir bir kendimizden uzaklaştırırken utanma duygumuz yavaş yavaş yok oldu. Birbirimize güvenemez olduk. Öyle bir yabancılaştık ki yaşadığımız topluma, insanlara, yakınlarımıza, kimsenin kıymetini bilemedik.

Sorunu hep karşımızdakinde bulduk. İğrenin ucunu birazcık da kendimize batırmadık. Hep telafisi olmayan olaylardan sonra değer bildik. Birçok can çoktan başka âlemlerin yolunu tutmuşken arkalarından gözyaşı dökmekten başka herhangi bir şey yapmadık.

Çünkü insanoğlu bu. Kıymet bilmez. Ahlak bilmez. Özür dilemeyi zayıflık olarak görür. Gururunu bir kenara bırakmaz.

Kendisini yüceltirken yanındakileri teker teker aşağı çeker. Kusursuz olmaya çalışır. Bu yolda birçok şeyden feragat eder.

Kendi benliği gibi.

Kendi oluşturduğu sistemde yavaş yavaş boğulur. Koyun misali, her kabul gören düşüncenin peşinden sürüklenir. Her ne kadar kendi benliğine ters olsa da bu düşünceleri kendisi bile fark etmeden yavaş yavaş kabullenir. Aklına hiç çoban olmak gelmez. O sadece bir koyundur.

Katil bir koyun.

Diğer bireylere de bu düşünceleri dayatır. Birçok kişiyi fark etmeden sağlığından, umutlarından ve düşünce tarzından eder.

Sevdiklerinden ayrı kaldığında aklı başına gelir. Virüsten dolayı kaldığı bu pandemi sürecinde aslında olması gereken davranışlarının az da olsun farkına varır. Ama şunun asla farkına varmaz:

Dünyanın en büyük pandemisi insanoğludur.   


Günün şarkısı: