Hepinize selamlar. Bugün sizlere Stefan Zweig’in yazdığı “Mürebbiye” isimli kitabı yorumluyorum. Umarım bu incelememden hoşnut kalırsınız. Mürebbiye sadece tek bir hikâyeden oluşmuyor. Birkaç hikâyeden oluşuyor ama kitaba da adını veren “Mürebbiye” öyküsünü inceleyeceğim ben. O zaman çok uzatmadan incelememe geçeyim.
Ne anlatıyor?İki küçük
kız kardeşin Mürebbiyesi olan bir kadın gün geçtikçe korkunç bir kedere
kapılır. Sürekli ağlıyor ve dalıp gidiyordur.
Küçük kızlar
bu durumu merak eder ve gizlice kapıları dinleyerek durumu anlamaya çalışırlar.
Yetişkinler dünyasının korkutuculuğunu anlayan kızlar
hiç bilmedikleri bu dünya
karşısında kendilerini kaybolmuş hissederler. Bir yandan Mürebbiyeleri için
üzülüyor bir yandan da olayların şokunu atlatmaya çalışıyorlarken daha da kötü
günlerin geleceğinden habersizlerdir.
Benim
düşüncelerim neler?
İlk öncelikle biraz yayınevini eleştirelim.
Lafı
yumuşatmayacağım. Yayınevi berbattı. Bir sürü yazım yanlışı, noktalama hatası
ve devrik cümlelerle doluydu kitap. Öyle ki kitabı okurken eziyet çektim adeta.
“Bu kadarını da yanlış yapmazlar.” dediğim ne varsa hepsini yanlış yapmışlar.
Sadece bir yerde olsa neyse diyeceğim de her cümlede var bu yanlışlar. Bu da
ister istemez “Bu yayınevi Türkçe biliyor mu?” sorusunu akla getiriyor. Sizin için aşağı bir yerlere bu yazım yanlışlarından bir tanesini iliştireceğim.
Öykülerin sonları çok belirsizdi ve çok da tatmin edici bitmediler. Sadece kitaptaki “Geç Ödenen Borç” isimli öyküyü çok beğendim. Bunun dışında da karakter psikolojisinin derinlerine inmekte elbette ki Zweig iyi bir iş çıkarmış. Ama maalesef yine de pek benimseyemedim kitabı.
Bunun
dışında çok da söylenecek bir şey yok.
Okumamı önerir misin diye sorsanız çok da önermem.
Benim
düşüncelerim bunlardı. Siz “Mürebbiye”yi okudunuz mu? Sizin düşünceleriniz
neler?
İncelememi
okuduğunuz için çok teşekkür ederim. Kendinize çok iyi bakın, sevgiyle ve saygıyla
kalın…
Bu kitaba
puanım: 6/10
Alıntılar
“Ben de hep
sanıyordum ki insanın âşık olması çok güzel bir şeydir.”
“Bugün artık
hiçbir şey geçerli değil, yalnızca para, lanet olası para, kendi lehine
kullanmasını bilen için bir de reklam. Bunu anlamayan geberip gidiyor.”
“Mutlu olmak
kadar sağlığa iyi gelen başka bir şey yoktur ve başka bir insanı mutlu etmek
kadar mutluluk veren bir şey de.”
mürebbiye, henüz okumadım, okuycam tabii, bir de hüseyin rahmi nin var mürebbiye, onu da okuycaam :) yayınevi ve çevirmen çok önemli tabii, şimdilerde zweig ın telif süresi dolduğu için kitaplarını basmak serbest o yüzden bütün yayınevleri basıyor ama dikkat etmek lazım tabii :) iş bankasından alınabiliir :)
YanıtlaSilYayınevi çok önemli kesinlikle. Şoka girdim okurken. :D
SilKeşke her yayınevi böyle kaliteli eserleri basmasa. Sadece bilinen ve sağlam yayınevleri bassın böyle eserleri. :)
Evet katılıyorum! Tüm kitabı stresle okudum. Yazım yanlışlarını gördüğümde ise küçük çaplı bir kalp krizi geçirdim. Zweig'in bu kitabını ben de çok sevemedim. Benimle aynı düşünen birilerini görmek çok hoş! :)
YanıtlaSil