Light Pink Pointer

2 Mayıs 2020 Cumartesi

Bu Bizim Hikâyemiz | Kitap Yorumu


Hepinize selamlar. Bugün sizlere Ashley Elston’un yazdığı “Bu Bizim Hikâyemiz” adlı kitabı inceleyeceğim. Umuyorum ki beğenirsiniz. Uzatmadan incelememe geçiyorum.

Ne anlatıyor?

Shep, Henry, Grant, Logan ve John isimli 18 yaşındaki gençler günün birinde avlanmaya çıkarlar. Avlanmak için dağılırlar. O sırada bir silah sesi havayı doldurur. Dağıldıkları yerden silah sesine doğru giden bu gençler ölü bir geyik bulmak umuduyla gittikleri yerde cansız bir şekilde yatan Grant’in bedenini bulurlar. Garip olansa bu gençler, içlerinden kimin Grant’i vurduğunu bilmemektedir. Kullandıkları alkol ve birtakım şeyler nedeniyle kimsenin aklı yerinde değildir. Böylece olay yeri incelemeye gelir ve bu gençlere olay yerinin adı olan River Burnu Oğlanları adını verirler. River Burnu Oğlanları olayı kasabada büyük bir olay haline gelir. Bu olayı devralan Bay Stone’un yanında çalışan kişi Kate Marion’ın annesidir. Kate de bu olaya yardım etmek için annesinin yanında Bay Stone’un yanına gelir ve bu olayın sır perdesini aralamaya çalışırlar. Elbette ki bu hiç kolay olmaz. Ortada birçok tanık ve birçok şüpheli varken hem de hiç…

Benim düşüncelerim neler?

Kitap efsaneydi. Ters köşelerle dolu gizemli bir romandı. Kimin Grant’i vurduğunu anlamaya çalışırken yaşanan olaylar, Kate’in düşündükleri ve duyguları… Hepsi harikaydı. Okurken o kadar heyecanlandım ki gece “Acaba kim öldürdü Grant’i?” diye düşünmeye başladım. Uykum da gelmeyince sabahlara kadar “Bu Bizim Hikâyemiz” kitabını okudum.

Hiç beklemediğimiz sürprizlerle bezeli harika bir kurgu. Elbette ki arada hoşuma gitmeyen şeyler oldu. Uygunsuz sahneler ve diyaloglar olmuş. Bizim kültürümüzde olmayan ve pek normal karşılanmayan şeyler de araya katılmış ama bunlar aslında o kadar da yabancısı olduğumuz şeyler değil artık günümüzde. Dizilerde, filmlerde ister istemez görüyoruz o yüzden öyle aman aman yadırgamadım. Kurgu bana kalırsa gayet de hoş bir şekilde kurgulanmış ve işlenmiş. Bölüm sonlarını öyle bir bitirmiş ki yazar okurken bırakasım gelmedi doğrusu. Bir de herkes potansiyel suçlu olduğu için ve daha önce bu kitap hakkında hiç spoiler da duymadığım için aşırı heyecanlı bir şekilde ilerledi olay. İlk sayfalarda hafiften –çok hafiften- sıkılmıştım ama ortalarına gelince iş iyice güzelleşti, gizemler arttı. Elimden bırakamadığım oldukça güzel bir kitaptı.

Yazarımızı da bir hayli sevimli buldum. Fotoğrafını büyük ihtimalle şu anda ekranda görüyorsunuzdur. Babasının avukat olması da büyük bir ihtimalle kitabı yazarken kendisinin daha az zorlanmasına vesile olmuştur.

Umuyorum ki bu incelememi beğenirsiniz. Siz daha önce “Bu Bizim Hikâyemiz” kitabını okudunuz mu? Okuduysanız beğendiniz mi?

Kendinize iyi bakmanız dileğiyle bu yazımı da burada sonlandırıyorum ve bazı olumsuz içerikler olsa da başarılı bir roman olduğu için;
Bu kitaba puanım: 7/10 

Alıntılar

“Hukuk sisteminden nefret ediyordum. Gerçekten nefret ediyordum. Hapse gitmesi gereken herkesin hapse gitmediğini zaman içinde öğrenmiştim. Ve serbest kalması gerekenlerin hepsi de serbest kalmıyordu. Bir davanın bulguları ve suçlanan kişinin masumiyeti, sadece onları sunan kişi kadar güçlüydü. Ve eğer yeteri kadar paranız ve bağlantınız varsa başınızın gerçek bir belaya bulaşma ihtimali hemen hemen hiç yoktu. Hafif bir ceza alıp kamu hizmeti yapardınız ve sonra normal hayatınıza geri dönerdiniz.” 

“Arkadaşlar sırdaşlara dönüştükten sonra uzun süre arkadaş kalmazlar.”


3 yorum:

  1. merak ettirdin coook hemen okunsun👍👍👍

    YanıtlaSil
  2. Bir ara çok sık görüyordum bu kitabı. Merak edip listeye eklemiştim sonra ne olduysa kaldırdım. Yorumun bende tekrar merak uyandırdı doğrusu :D Tekrar listeye ekleyeyim. Umarım çok gerilimli bir kitap değildir :D

    YanıtlaSil