Hepinize
selamlar. Bugün sizlere Ashley Elston’un yazdığı “Bu Bizim Hikâyemiz” adlı
kitabı inceleyeceğim. Umuyorum ki beğenirsiniz. Uzatmadan incelememe geçiyorum.
Ne
anlatıyor?
Shep, Henry,
Grant, Logan ve John isimli 18 yaşındaki gençler günün birinde avlanmaya
çıkarlar. Avlanmak için dağılırlar. O sırada bir silah sesi havayı doldurur.
Dağıldıkları yerden silah sesine doğru giden bu gençler ölü bir geyik bulmak
umuduyla gittikleri yerde cansız bir şekilde yatan Grant’in bedenini bulurlar.
Garip olansa bu gençler, içlerinden kimin Grant’i vurduğunu bilmemektedir.
Kullandıkları alkol ve birtakım şeyler nedeniyle kimsenin aklı yerinde
değildir. Böylece olay yeri incelemeye gelir ve bu gençlere olay yerinin adı
olan River Burnu Oğlanları adını verirler. River Burnu Oğlanları olayı kasabada
büyük bir olay haline gelir. Bu olayı devralan Bay Stone’un yanında çalışan
kişi Kate Marion’ın annesidir. Kate de bu olaya yardım etmek için annesinin
yanında Bay Stone’un yanına gelir ve bu olayın sır perdesini aralamaya
çalışırlar. Elbette ki bu hiç kolay olmaz. Ortada birçok tanık ve birçok
şüpheli varken hem de hiç…
Benim
düşüncelerim neler?
Kitap
efsaneydi. Ters köşelerle dolu gizemli bir romandı. Kimin Grant’i vurduğunu
anlamaya çalışırken yaşanan olaylar, Kate’in düşündükleri ve duyguları… Hepsi
harikaydı. Okurken o kadar heyecanlandım ki gece “Acaba kim öldürdü Grant’i?”
diye düşünmeye başladım. Uykum da gelmeyince sabahlara kadar “Bu Bizim Hikâyemiz”
kitabını okudum.
Hiç
beklemediğimiz sürprizlerle bezeli harika bir kurgu. Elbette ki arada hoşuma
gitmeyen şeyler oldu. Uygunsuz sahneler ve diyaloglar olmuş. Bizim kültürümüzde
olmayan ve pek normal karşılanmayan şeyler de araya katılmış ama bunlar aslında
o kadar da yabancısı olduğumuz şeyler değil artık günümüzde. Dizilerde,
filmlerde ister istemez görüyoruz o yüzden öyle aman aman yadırgamadım. Kurgu
bana kalırsa gayet de hoş bir şekilde kurgulanmış ve işlenmiş. Bölüm sonlarını
öyle bir bitirmiş ki yazar okurken bırakasım gelmedi doğrusu. Bir de herkes
potansiyel suçlu olduğu için ve daha önce bu kitap hakkında hiç spoiler da
duymadığım için aşırı heyecanlı bir şekilde ilerledi olay. İlk sayfalarda
hafiften –çok hafiften- sıkılmıştım ama ortalarına gelince iş iyice güzelleşti,
gizemler arttı. Elimden bırakamadığım oldukça güzel bir kitaptı.
Yazarımızı
da bir hayli sevimli buldum. Fotoğrafını büyük ihtimalle şu anda ekranda
görüyorsunuzdur. Babasının avukat olması da büyük bir ihtimalle kitabı yazarken
kendisinin daha az zorlanmasına vesile olmuştur.
Umuyorum ki
bu incelememi beğenirsiniz. Siz daha önce “Bu Bizim Hikâyemiz” kitabını
okudunuz mu? Okuduysanız beğendiniz mi?
Kendinize
iyi bakmanız dileğiyle bu yazımı da burada sonlandırıyorum ve bazı olumsuz içerikler olsa da başarılı bir roman olduğu için;
Bu kitaba puanım: 7/10
Bu kitaba puanım: 7/10
Alıntılar
“Hukuk
sisteminden nefret ediyordum. Gerçekten nefret ediyordum. Hapse gitmesi gereken
herkesin hapse gitmediğini zaman içinde öğrenmiştim. Ve serbest kalması
gerekenlerin hepsi de serbest kalmıyordu. Bir davanın bulguları ve suçlanan
kişinin masumiyeti, sadece onları sunan kişi kadar güçlüydü. Ve eğer yeteri
kadar paranız ve bağlantınız varsa başınızın gerçek bir belaya bulaşma ihtimali
hemen hemen hiç yoktu. Hafif bir ceza alıp kamu hizmeti yapardınız ve sonra
normal hayatınıza geri dönerdiniz.”
“Arkadaşlar
sırdaşlara dönüştükten sonra uzun süre arkadaş kalmazlar.”
merak ettirdin coook hemen okunsun👍👍👍
YanıtlaSilBir ara çok sık görüyordum bu kitabı. Merak edip listeye eklemiştim sonra ne olduysa kaldırdım. Yorumun bende tekrar merak uyandırdı doğrusu :D Tekrar listeye ekleyeyim. Umarım çok gerilimli bir kitap değildir :D
YanıtlaSiloooooo pekuuu :)
YanıtlaSil