Light Pink Pointer

25 Mayıs 2020 Pazartesi

Küçük Prens | Kitap Yorumu


Hepinize selamlar. Bugün aslında yaklaşık 4 gün önce bitirdiğim ama incelemesini paylaşamadığım bir kitabı inceleyeceğimAntoine de Saint-Exupery adlı yazarımızın kaleme aldığı “Küçük Prens” kitabını inceleyeceğim. Umarım bu incelemem hoşunuza gider. Çok uzatmadan incelememe geçiyorum.

Ne anlatıyor?

Küçükken Boa yılanının yediği bir fili içten görünümü ile çizen ana karakterimiz bu resmini büyüklere gösterdiğinde ya ilgi görmemiş ya da resmi yanlış yorumlanmıştır. O günden sonra resim çizmemiş ve büyüklerin ilgilenmesini istediği şeylerle ilgilenmek durumunda kalmıştır. Ama büyümesine rağmen hiçbir zaman büyükleri anlayamamıştır.

Pilot olan bu karakterimizin bir gün uçağı arıza yapar ve çölün ortasına iniş yapmak durumunda kalır. Kimsenin ortalıklarda olmadığı o yerde karşısına sarışın bir çocuk çıkar. İşte bizim Küçük Prens’imiz bu saman sarısı saçlı çocuktur. Çocukluğunu bu küçük çocuğun yaşamında bulan Pilot ile Küçük Prens’in diyaloglarıyla bezenmiş bu hikâyede ezberlerin yıkıldığı harika bir dünyaya dalış yapıyoruz. Elbette ki Küçük Prens sıradan biri değildir orası ayrı bir konu…

Benim düşüncelerim neler?

Büyüklerin at gözlükleriyle baktıkları şu dünyayı harika bir şekilde incelikleriyle eleştiren çok hoş bir kitaptı. Her şeyin göründüğü gibi olmayacağını, farklı bakış açılarına sahip olmamız gerektiğini anlatan çok güzel bir kitaptı. Küçük Prens’in gezdiği, konuştuğu, ayak bastığı yerleri okurken büyük bir keyif aldım. Kim okursa okusun bence herkeste hoş duygular bırakacak fazlasıyla sevimli bir hikâye.

Siz “Küçük Prens” kitabını okudunuz mu? Okuduysanız siz neler hissettiniz?

Bu incelememi okuduğunuz için çok teşekkür ediyorum. Evlerinizde huzurla, sevgiyle ve sağlıcakla kalmanız dileğiyle iyi günler diliyorum efendim…

Bu kitaba puanım: 10/10

Alıntılar

“Biliyor musun, insan üzgün olunca gün batımının tadına daha iyi varıyor.”
“Ne kavranılmaz bir yer şu gözyaşı ülkesi.”

“Benimkinin güzel kokusu gezegenin dört bir yanına yayılmıştı. Ama ondaki güzellikten kendime bir sevinç payı çıkaramadım.”

“Zaten ben hiçbir şeyin gerçeğine varamadım şimdiye kadar. Yargılarımı sözlere değil, davranışlara göre ayarlamalıydım.”

“Kendini yargılamak başkalarını yargılamaktan çok daha güçtür. Kendini yargılamayı başarabilirsen gerçek bir bilgesin demektir.”

“Acaba, bir gün hepimiz kendi yıldızımızı yeniden bulabilelim diye mi yıldızlar böyle parlıyor?”

“İnsanların tüfekleri vardır. Ava çıkarlar. Hepimizin rahatını kaçırırlar. Bir de kümeslerde tavuk beslerler. Başka dertleri yoktur.”

“İnsanların tanımaya ayıracak zamanları yok artık. Aldıklarını hazır alıyorlar dükkânlardan. Ama dost satan dükkânlar olmadığı için dostsuz kalıyorlar. “

“Vereceğim sır çok basit: İnsan ancak yüreğiyle baktığı zaman doğruyu görebilir. Gerçeğin mayası gözle görülmez.”

“İnsan susuzluktan ölecek olsa bile bir dostu olması içini serinletiyor.”

“Bir yerde bir kuyunun saklı oluşudur çöle güzellik veren.”

“İnsanlar hızlı trenlere biniyorlar ama ne aradıklarını bildikleri yok. Koşuyor, heyecanlanıyor, dönüp duruyorlar.”

“Ama gözler kördür. İnsan ancak yüreğiyle baktığı zaman gerçeği görebilir…”

“Herkesin bir yıldızı var ama kimseninki birbirine benzemiyor.”


3 yorum:

  1. Küçük Prens'in ilk olarak bin küsür sayfadan oluşan bir kitap olduğunu duyduğumda çok şaşırmıştım. Yazarın düzenlemeleri, eksiltmeleri ve yaptığı değişimler sonucu bu son halini almış. Sanki kitap eksildikçe çoğalmış, derinleşmiş gibi. Bu kadar kısa ve genel manada çocuklara hitap eden bir hikayenin bu denli dolu olması gerçekten şaşırtıcı ve takdire şayan :')

    YanıtlaSil
  2. Çok severek okuduğum bir kitap :) Diğer yayınevlerinin metinlerini bilmiyorum, ama bunun böyle sevilmesinin bir etkeni de çevirmenlerinin Cemal Süreya ve Tomris Uyar olması olabilir :) Tekrar tekrar okunası -zira insan çabuk unutuyor bazı gerçekleri- bir yapıt :) Neşeli sevgilerle :)

    YanıtlaSil
  3. Her kitaplıkta olması gereken çok nefis bir kitap :))

    YanıtlaSil