Hepinize
selamlar! Bugün sizlere Stephanie Perkins’in yazdığı “Anna ve Fransız Öpücüğü”
kitabıyla başlayan serinin 3. Kitabı olan “Isla ve Mutlu Son” kitabını
inceleyeceğim. Umuyorum ki bu incelememden hoşnut kalırsınız. Uzatmadan hemen
incelememe geçiyorum.
Ne
anlatıyor?
Josh,
kendini karikatürlerinde ve çizimlerinde kaybeden lise son sınıf öğrencisi.
Isla ise lisenin başından beri Josh’tan deli gibi hoşlanan çalışkan, şirin ve
kendi halinde bir kızdır. Tesadüfen karşılaştıkları Kısmet adındaki kafede Isla
dişlerindeki problem yüzünden uyuşturulmuştu ve o yüzden pek kendinde değildi.
Josh da yan masadaydı ve bu karşılaşma üzerine Isla aşkın o kadar da imkansız
ve uzakta olmadığına inanmaya başlar.
Ancak aşk
belki de çoğumuzun deneyimlediği üzere o kadar kolay elde edilen bir şey değil.
Isla ve Josh’ı zorlu bir yol bekliyordur. Peki, Isla ve Josh bu zorlu
yolculukta ellerini bırakmadan aşklarına sarılıp tüm zorluklara göğüs
gerebilecekler mi? Aşk ve kader onların yüzüne gülecek mi?
Benim
düşüncelerim neler?
Evet, bir
seriyi daha bitirdim. Üzülerek söylüyorum ki keşke bitmeseydi diyebileceğim bir
seri olmadı. Tam tersi iyi ki bitti dedim. O kadar baydı ki kitap hemen bitsin
diye bugün bir çırpıda bitirdim. Bana kalırsa yazarın problemlerinden bir
tanesi aşkı ön planda tutacağına +18 içeriği ve çok özür dileyerek söylüyorum ki
öpüşmeleri ön planda tutmuş. Öyle ki okurken 18 yaşındaki insanları değil de 27
ya da 28 yaşlarındaki insanları okuyormuşum gibi hissettim. Bana kalırsa bu çok
rahatsız ediciydi. Okur kitlesi 12-18 yaş arası olduğunu tahmin ediyorum bu
yazarımızın. Bundan dolayı kitlesine uygun bir üslupla kaleme almalıydı bu
eserini. Yani en küçüğünden en büyüğüne kadar çeşitli yaşlardaki herkes okuyor.
Bunu göz önünde bulundurmasını istedim.
Yanlış
anlaşılma olmasın lütfen, arada bir kitapların çoğunda böyle içerikler oluyor
ama yazarlar bunu uzatmıyor. Her sayfada bulunmuyor bunlar. Bu yüzden rahatsız
olanlar atlayabiliyorlar kolayca bu bölümleri. Ama bu seride aşka
odaklanılacağına böyle şeylere ağırlık verilmesi kitabı okurların gözünde
soğutmaktan başka bir şey yapmamış bence. Serinin ilk kitabından itibaren bir
hayal kırıklığı yaşıyordum zaten çünkü övülenin aksine tüm kitaplar aynı
şekilde çıktı.
Yazarın
kaleminin geliştirilmeye açık olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden bundan sonraki
kitaplarında umuyorum ki böyle şeylere ağırlık vereceğine konuya ağırlık verir.
Daha çok duygusal öge sıkıştırır. Aynı zamanda gereksiz yere kavgaları da
azaltır inşallah. Diğer kitaplarda bu olmasa da Isla kitabındaki –DİKKAT SPOİLER
İÇERECEK ŞİMDİ SÖYLEYECEKLERİM- Josh ve Isla ayrılığı bana biraz saçma geldi.
Elbette ki
kitabı siz beğenmiş olabilirsiniz. Size saygım sonsuz. Ama pek benlik bir kitap
değildi. Umarım bu incelememi beğenmişsinizdir. Siz “Isla ve Mutlu Son”
kitabını okudunuz mu? Bana katılıyor musunuz yoksa kitap hoş muydu?
Sağlıcakla
ve sevgiyle kalmanız dileğiyle!..
Bu kitaba
puanım: 3/10
Alıntılar
“Her zaman
dürüstlüğün insanları daha güçlü kıldığını düşünmüştüm.”
“Hayatımın
rahat hissettiren alanlarını terk etmediğim sürece daha büyük bir mutluluk
yaşama şansımın olmayacağını öğrendim.”
“Belki de,
geleceklerini bilen insanlardan ilham almak sorun değildir.”
Not: Bir
önceki incelememde kullandığım resmi tekrardan kullandım çünkü USB cihazını
bulamadığım için telefondaki resmi bilgisayarıma aktaramadım. Bunun için
affınıza sığınıyorum…
Anna ve
Fransız Öpücüğü için yaptığım kitap yorumum: https://depresifpatates.blogspot.com/2020/05/anna-ve-fransz-opucugu-kitap-yorumu.html
benim okumadığım bir seri ...
YanıtlaSilBen de pek beğenmemiştim. Gerçekten çok fazla abartılan bir seriydi. Seriye dair güzel olan şeylerden bir tasarımlarıydı bence.. İçerik olarak çok daha iyi kitaplar bulabiliriz bence :)
YanıtlaSilAnna ve Fransız öpücüğünü okumuştum bende ama çok çok beğenmediğim için almadım diğer kitapları. Pek bir şey kaybetmemişim demek ki. :)
YanıtlaSilEline sağlık Eylül'cüğüm^^
Sevgilerimle❤
Kararsız kaldım okuyup okumamakta 😊
YanıtlaSil