Light Pink Pointer

22 Ağustos 2021 Pazar

Kelime Oyunu #38

Hepinize selamlar. Bugün bir kelime oyunu ile daha karşınızdayım. Bu haftanın kelimeleri sevgili DeepTone’dan. Onun yazısına ulaşmak için buraya tıklayabilirsiniz.

Kelimeler: Orman, Vahşi, Gözyaşı, Su ve Mavi.

GÖKYÜZÜNDEKİ KADINLAR

Joy ormanın derinliklerinde geziye çıktığından ve kaybolduğundan beri aradan 1 hafta geçmişti.

Bu kadar uzun süre dayanabileceğini düşünmemişti. Açıkçası bu kadar uzun süre kendisinden haber alınamamasına rağmen yine de kendisini arayan bir ekip bile olduğundan şüphelenmeye başlamıştı.

Bu bir haftalık süre boyunca çantasında bulunan atıştırmalıkları az az yiyerek idare etmişti. Kamp yapmak, biraz kafa dinlemek istemişti ama olaylar pek de istediği şekilde gelişmemişti. Telefonu çekmiyordu ve bir süre sonra da şarjı bitmişti.

Atıştırmalıkları onu ne kadar süre hayatta tutardı bilmiyordu ama gittikçe daha da korkmaya başlıyordu. Durumu kabullenmişti ama bu korkusunu dindirmiyordu.

Suya ihtiyacı vardı. Yemek bulmak bu kadar zor değildi ama su bulmak bu ormanın derinliklerinde nedense imkânsız gibi bir şeydi. Joy 1 haftadır su ve doğru yolu bulmaya uğraşmıştı ama ne yolu ne de suyu bulabilmişti.

Ormanın birçok vahşi ve zehirli hayvana ev sahipliği yaptığını biliyordu. Ama şu bir haftada öyle tükenmişti ki artık ölmeyi bile umursamıyordu. Öyle ki ölmek bir kurtuluş olurdu şu durumda.

Artık iyice umudu tükenmişti ta ki karşısına bir anda bir Su Göleti çıkana kadar. Joy bacakları tutmayana kadar suya doğru koştu. Avuçlarını birleştirdiği gibi sudan en az 8 avuç kadar içti. O kadar rahatladı ki istemsizce gülmeye başladı. Aynı zamanda gözlerinden mutluluk gözyaşları akıyordu. Kendini yere attı ve gökyüzünü seyretmeye başladı. Öyle huzurluydu ki uyuyakaldı ve bu, ormanın derinliklerinde yapması gereken en son şeydi.

Uyandığında olduğu yerden daha farklı bir yerde olduğunu fark etti. Bunun üzerine şaşkınlıkla gözlerini kocaman açtı. Hayal mi kurmuştu? O su hayal miydi?

Ama hayır, susuzluğu gitmişti. Öyleyse buraya nasıl gelmişti?

“Uyandı.”

Joy korkuyla sese doğru döndü. Korkmakta da haklıydı.

Ses, vücudunu tamamen mavi boyalarla boyamış ve alnına garip bir yıldız simgesi çizmiş kadından geliyordu.

Kadının seslenmesi üzerine yanına bir düzine kadar daha insan geldi. Bunların hepsi de kadındı. Ve hiçbirinin üstü yoktu. Sadece altlarını örtecek uzun etekler yapmışlardı kendilerine.

Joy şaşkınlıkla bu kadınları inceledi. 1 haftadır bu ormandaydı ama hiç kimselere rastlamamıştı. Neredeydi böyle?

“Ben zararsızım. Beni bırakırsanız söz veriyorum hiç kimseye hiçbir şey söylemem de size yaklaşmayız da.”

Korkudan doğru dürüst cümle kuramıyordu. Şimdi işi bitmişti. Bu kadınlar onu çiğ çiğ yiyeceklerdi.

Ama hiç beklemediği bir tepki ile karşılaştı. Kadınlar bir anda kahkahalar atmaya başladılar.

İlk başta konuşan kadın tekrar konuştu.

“Sana zarar vereceğimizi de nereden çıkardın? Biz kadınlar hemcinslerimize zarar vermeyiz.”

Joy anlayışla başını salladı.

“Peki siz de kimsiniz?”

Aynı kadın “Biz Gökyüzündeki Kadınlar’ız. Bizler ülkemizde ırkçılıktan, inanışımızdan ve daha türlü sebeplerden yargılanmış ve hor görülmüş kadınlarız. Birbirimize bir şekilde ulaştık ve gittikçe daha çok kişiyle tanıştık. Hepimiz özgürlük istiyorduk. Ama her anlamda. Din, dil, ırk hiç fark etmeksizin eşit sayılmalıydık. Ama bunu ülkemizde yapmamız imkânsızdı. İnsanlar bunların normal düşünceler değil de şov ve duyar için yapıldığını çoktan kabullenmişti. Biz ise sürekli hayal kurardık. ‘Ya sadece bize özel bir ülkemiz olsaydı?’.

Bunun üzerine yaşamın kısalığını düşündük ve neden kendimize ait bir ülkemiz olmasındı ki? Neden hayallerimizi gerçekleştirmeseydik ki? Bunun üzerine bu ormana geldik. Hepimiz eşit olmalıydık. İlk öncelikle derilerimizden başladık. Aramızda böyle bir ayrımın yapılmayacağını zaten biliyorduk ama yine de derilerimizi maviye boyadık. Ortak bir dil yarattık. Böylece kimse konuşmakta zorluk çekmiyordu. Tabii hala gelişme aşamasında. Bu ve bunun gibi birçok önemli değişiklik yaptık. Bu küçük ülkemizin başkanı da benim.

Bir tek din konusunda ortak bir inanış biçimi belirlemedik. İsteyen istediği şeye inanabilir. Buna karışamayız.

Ölen binlerce ve milyonlarca kadını da temsil etmesi için gökyüzünün rengi olan maviyi tercih ettik. Böylece Gökyüzündeki Kadınlar olduk. Orada doğduk oraya döneceğiz. Orada doğduk çünkü kadınlar cennetten gelmiştir bu dünyaya. Kadınlar yaratır, toparlar ve birleştirir. Bu bana kalırsa kadınların cennetten geldiğinin en büyük kanıtıdır. Böyle bir varlık ancak oradan gelebilir. Oraya döneceğiz çünkü cennetin kapıları, yuvamızın kapıları bizlere her zaman açıktır.

Böyle 9 yıldır burada yaşıyoruz. Avlanıyoruz, daha çok kadını ağırlıyoruz, onlara yardım ediyoruz, ticaret yapıyoruz… Kısacası geçinip gidiyoruz ama en önemlisi de mutlu geçiniyoruz.” Dedi.

Joy şaşkınlıkla kalakaldı. Bu kadınlar kendi ülkelerini, düzenlerini “yaratmışlardı.”.

“Vay canına.”

Kadın kocaman gülümsedi.

“Bizlere katılmak ister miydin?”

Joy duraksadı. Evini çok özlemişti. Düzenli gittiği bir işi vardı ve bütün zorluklara rağmen çok mutluydu. Burası onun için uygun değildi.

“Çok isterdim ama burada zaten kaybolmuş olduğumdan dolayı bulunuyorum. Ama yaptıklarınızı çok takdir ediyorum. Umarım hayatta istediğiniz mutluluğu yakalarsınız.”

“Anlıyorum. Kaybolduysan sana yardımcı olalım o halde.”

Böylece uzun orman yolunu arşınladılar. Joy onlara nerede yaşadığını söyledi. Böylece aslında 1 haftadır bulamadığı yolun kolayca bulunabileceğini gördü. Yolun sonuna geldiklerinde durdular. Joy bir anda mavili kadına sarıldı.

“Çok teşekkür ederim! Sizleri asla unutmayacağım Bayan..?”

“Morganne”

“Morganne. Sizleri asla unutmayacağım!”

Böylece tüm kadınlara vedalaşıp evinin yolunu tuttu Joy. Eve geldiğinde büyük bir kargaşayla karşılaştı. Tüm herkes onu aramış, ailesi harap olmuş, her yer polislerle dolup taşmıştı.

Joy Gökyüzündeki Kadınlar’ı atlayarak her şeyi anlattı. Bunun üzerine olay çözülmüş oldu.

Gökyüzündeki Kadınlar’ı neden anlatmadığını bilmiyordu. Belki de ormanda geçirdiği 1 haftanın onu delirttiğini düşüneceklerini düşünmüştü. Ya da belki de bu inanılmaz kadınları kendine saklamayı istiyordu. Bilemiyordu.

SON

Okuduğunuz için çok teşekkür ederim. Kendinize çok iyi bakın, sağlıcakla kalın…

3 yorum:

  1. amaniin, başlangıcı gerilim gibi olabilir, ormanda kaybolan çocuk, gizem veya fantastik de olabilir bakalımlım :) oh o durumda su bulup içmek mutluluk olmalı :) ah o kadın büyücü mü yoksa deli mi bakalım :) yoksaaa avustralya mı burası, orda varmış da yerliler :)

    YanıtlaSil
  2. gökyüzündeki kadınlar mııı :) ne güzek buluş ki bu :) heey böyle ülke varsa tamam gidelim orayaaa :) mavi deri oleeey :) ortak dil de iyiymiş :) dinde anlaşmak zor tabii normal :) cennetin kadınları heyooo :) gates of heaven :) ay morganne ablaaaa ne tatlı. evet evet anlatmasın tabiiii :) çook güzeldi, hepsini hayal ettim, ne güzel bunun bir filmi olsaa :)

    YanıtlaSil
  3. Selam, blogumu taşıdım eski blogumda vardınız o yüzden tekrar yazmak istedim. Tekrar takip ederseniz çok sevinirim :)

    YanıtlaSil