Light Pink Pointer

3 Kasım 2021 Çarşamba

Ekim Ayında Okuduklarım | Toplu Kitap Yorumu

Hepinize selamlar. Yoğunluktan dolayı okuduğum çoğu kitabı inceleyemedim. Ben de inceleyemediğim bu kitapları ayrı ayrı atmak yerine toplu bir inceleme atayım dedim. Normalde okuduğum şiir kitaplarının incelemelerini yapmıyorum. Kısa olur, anlatacak çok bir şey bulamayabilirim vb. nedenlerden ötürü. Ama bu toplu incelemede şiir kitaplarına da yer vereceğim. Bir de Vakıf serisinin sadece ilk kitabını incelemiştim. Devam kitaplarını spoiler olur diye incelemedim. Yine aynı mantıkla okuduğum “İkinci Vakıf” kitabını bu toplu inceleme yazıma dâhil etmeyeceğim. İncelemem hakkında yeterince bilgi verdiğime inanıyorum. O zaman isterseniz çok fazla uzatmadan incelememe geçelim.

Canım Aliye, Ruhum Filiz | Ne anlatıyor, Benim düşüncelerim neler?

Edebiyatımızın büyük kalemlerinden ve benim de en sevdiğim yazar olan Sabahattin Ali’nin eşi Aliye Ali ve kızı Filiz Ali’ye yazdığı mektupları okuyoruz bu kitapta. Sabahattin Ali’yi edebi kimliği dışında bir âşık ve bir kız babası olarak okuyor, yaşamının çalkantılı dönemlerine tanık oluyoruz. Bu mektuplardan yola çıkarak hem kendisini daha iyi tanıyor hem de çevresine ve ailesine verdiği değeri daha iyi bir şekilde görüyoruz.

Okurken çoğu yerinde yazarımızın nasıl güzel sevdiğini görüp içim ısındı çoğu yerindeyse Sabahattin Ali’nin kendisi gibi üzülüp kızdım başına gelenlere. Sabahattin Ali’nin düşüncelerinden ve yazılarından ötürücü çektiği sıkıntıları sanki ben çekiyormuşum gibi hissettim. Dönemin koşullarını ve düşünce yapısını anlamak için de güzel bir eser olduğunu düşünüyorum.

Sevdiğim ve yazarı tanımak açısından oldukça yararlı bulduğum bir eser oldu. Özellikle mektuplarının sonuna yazdığı cümlelerin güzelliğine ve tatlılığına ölüp bittim.

Bu kitaba puanım: 10/10

 

Değirmen | Ne anlatıyor, Benim düşüncelerim neler?
Sayfa sayısı açısından kısa ama etkisi uzun bir kitap Değirmen. Sabahattin Ali’nin kısa kısa öykülerinin toplandığı oldukça güzel bir eser. Aşk, tutku, kendini tanıma, pişmanlık ve benzeri birçok konuyu bünyesinde barındırıyor. Ağırlıklı olarak aşk içeriyor. İşlenen aşklar ise oldukça kutsal ve herkesin başına gelmeyecek türden.

Kaleminin kalitesini yine konuşturuyor kısacası Sabahattin Ali.

Bu kitaba puanım: 10/10

 

Bir Yaz Gecesi Rüyası | Ne anlatıyor, Benim düşüncelerim neler?

Hermia, Lysender’a deli gibi âşıktır. Lysender da aynı şekilde Hermia’yı seviyordur. Ama Hermia’nın babası, Hermia’nın Demetrius ile evlenmesini istiyordur. Helena ise Hermia’nın yakın arkadaşıdır ve Demetrius’a aşıktır. Ne var ki Demetrius onu kullanıp bırakmasına rağmen Helena hala Demetrius’u seviyordur.

Bu dörtlünün bir şekilde yollarının kesiştiği bir zaman diliminde, uyumaya başladıkları zaman Puck denilen şeytan tarafından gözlerine aşk iksiri damlatılır. Farklı sebeplerden ötürü damlatılan bu aşk iksiri, Puck ve efendisinin istediğinin çok ötesinde bir olaya neden olur. Ortalık karışır, âşıklar ne yapacağını bilemez. Bunun üzerine içinden çıkılmaz ve onarılması zor bir durumla karşılaşırlar.

Romeo ve Juliet’ten kat ve kat daha fazla sevdiğim bir eser oldu. Hatta biraz daha büyük konuşmak gerekirse Romeo ve Juliet’ten daha ünlü ve daha bilinir olması gerektiğini düşünüyorum. Söz sanatları, diyaloglar ve olay örgüsü bana kalırsa daha iyi bir şekilde işlenmişti.

Bu kitaba puanım: 8/10

 

Windsor’un Şen Kadınları | Ne anlatıyor, Benim düşüncelerim neler?
Sir John isimli bir bey; Bay Page ve Bay Ford isimli iki zengin adamın karılarını kendisine âşık etmeye çalışıyor paralarından yararlanabilmek için. Bunu yapmaya çalışmasının bir sebebi de Bayan Page ve Bayan Ford’un kendisine yüz verdiğini düşünmesi. Bunları öğrenen Bayan Page ve Bayan Ford ise Sir John’a bir oyun oynamaya karar veriyorlar.

Tabii Windsor’da daha farklı birçok olay yaşanıyor ama hikâyenin olay örgüsü daha çok bu konu üzerinde duruyor.

Kadınların altta kalmayıp Sir John’a böyle bir oyun oynaması beni çok keyiflendirdi. Bana kalırsa okuduğum Shakespeare eserlerinde en güçlü kadın karakterler “Windsor’un Şen Kadınları” kitabında bulunuyordu.

Bu kitaba puanım: 7/10

 

Gizli Bahçe

Gizli Bahçe kitabının incelemesini daha önce yapmıştım. Ulaşmak için buraya tıklayabilirsiniz.

 

Kırmızı Pazartesi

Kırmızı Pazartesi kitabının incelemesini daha önce yapmıştım. Ulaşmak için buraya tıklayabilirsiniz.

 

Kim Bağışlayacak Beni | Ne anlatıyor, Benim düşüncelerim neler?

Birhan Keskin’in yazdığı oldukça kaliteli bir şiir kitabı “Kim Bağışlayacak Beni”. Aşk şiirlerinden oluşan bu kitap kalbimizde bir yerlere dokunuyor ve canımızı çarpıcı cümleleriyle oldukça acıtıyor. Okurken her şiirin altını çizdiğim ve bittiği için üzüldüğüm bir kitaptı. Kolay okunabilen ve duygulandıran bir şiir kitabı isterseniz “Kim Bağışlayacak Beni”ye göz atmanızı öneririm. Şahsen benim kitaplığımın en’leri arasına girmeye hak kazandı.

Bu kitaba puanım: 10/10

 

Grapon Kâğıtları | Ne anlatıyor, Benim düşüncelerim neler?

Didem Madak’ın yazdığı kaliteli bir şiir kitabı “Grapon Kâğıtları”. Yine “Kim Bağışlayacak Beni” gibi aşk şiirlerinden oluşuyor. İlk başta daha durağan ve sıradan ilerlese de ortalara doğru iyice açılıyor ve bizi derinden etkiliyor. Yine çok sevdiğim bir kitap oldu. Okumayı düşünenlere tavsiyemdir.

Bu kitaba puanım: 8/10

 

Hasretinden Prangalar Eskittim | Ne anlatıyor, Benim düşüncelerim neler?

Edebiyatımıza adını altın harflerle yazdırmış olan Ahmed Arif’in şiir kitabıdır “Hasretinden Prangalar Eskittim”. İlk sayfalarda beni çok etkilemese de birkaç sayfa sonra iyice beğenimi kazandı. Öyle ki birkaç şiirinde gözlerim doldu. Aşkı, acıyı, ıstırabı okurlarına öyle bir hissettirmiş ki… Gerçekten çok ama çok başarılıydı. Kolay okunabilen ve derinden sarsan bir şiir kitabı arıyorsanız “Hasretinden Prangalar Eskittim”i kesinlikle tavsiye ederim.

Bu kitaba puanım: 10/10

 

Hayatın Mucizeleri | Ne anlatıyor, Benim düşüncelerim neler?
Günün birinde Ressam’ın birinden Meryem Ana’nın tablosunu yapmasını isterler. Ama önceki çizilen Meryem Ana tablosu öyle güzeldir ki Ressam kendi çizeceği tabloyu nasıl çizeceğini bilemez.

Daha sonrasında Yahudi bir kız ile karşılaşır. Kız çok güzel, çok duru ve çok saftır. Bunun üzerine Meryem Ana tablosunda bu kızı model olarak kullanmaya karar verir Ressam. Bunun Tanrı’dan bir işaret olduğuna da inanır. Bu kıza Hristiyanlığı sevdirmesi gerektiğini düşünür.

Bunun üzerine kız ve Ressam her gün görüşmeye başlarlar. Ama kızda sürekli bir korku ve çekinme hali vardır.

Zaman geçer, aralarında iyisiyle kötüsüyle birçok diyalog geçer. Günün birinde Ressam kızın kucağına bir çocuk verir resimlerini çizmek için. Kız ise bu küçük çocuktan rahatsız oluyor, onu tutmak istemiyordur.

Zaman geçtikçe kız, çocuğa alışır. Öyle ki aralarında çok farklı bir bağ oluşur. Ama bu bağ tehlikeli bir hal alıyordur. Kız adeta çocuğu kendi çocuğu gibi görüyor, bu dünyada sahip olduğu tek şey bu çocukmuş gibi davranıyordu.

Stefan Zweig’in bu öyküsünde çocukluğundan kurtulup bir anda bir kadına dönüşen bu Yahudi kızın öyküsünü okuyoruz. Annelik içgüdüsüyle, dünyadaki tek saf şeyin bu küçük çocuk olduğu düşüncesiyle bu çocuğa olan bağlılığını okuyoruz.

Stefan Zweig’in çok sevdiğim bir eseri olduğunu söyleyemeyeceğim. Fena değildi ama kitabın ortalarına doğru bitmesi için dua ettim adeta. Beni pek içine çekemese de din, annelik içgüdüsü, bağlılık vb. gibi güzel konuların çıkarılabileceği bir eserdi. Okuyacak bir şey bulamıyorsanız sıkılmamak için okuyabilirsiniz. Onun dışında önerir misin diye sorsanız merak ediyorsanız okuyabileceğinizi söyleyebilirim.

Bu kitaba puanım: 6/10

 

Bu ay okuduğum kitaplar bunlardı. İncelemelerini kısa kısa yaptım ama umarım ki size hitap etmiştir ve kitaplar hakkında az da olsa bir bilgi sahibi olabilmişsinizdir.

İncelememi okuduğunuz için çok teşekkür ederim. Kendinize çok dikkat edin, sevgiyle kalın…

1000Kitap hesabımdan bu kitapların ve okuduğum diğer kitapların alıntılarına ulaşabilirsiniz. 1000Kitap hesabıma ulaşmak içinse buraya tıklayabilirsiniz.

 

 

2 yorum:

  1. grapon kağıtları nı not aldım, ayrıcaaa gizli bahçeyi aldım, okuycam, filmini de sevmiştim, sen de kitabısını :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Grapon kağıtları çok güzel umarım okursan beğenirsin deeps. Gizli Bahçe'yi ben çok beğenmiştim, incelemeni okumak için sabırsızlanıyorum! :))

      Sil