Light Pink Pointer

12 Kasım 2021 Cuma

Bir İdam Mahkûmunun Son Günü | Kitap Yorumu

Hepinize selamlar. Bugün sizlere Victor Hugo’nun yazdığı “Bir İdam Mahkûmunun Son Günü” isimli kitabını inceliyorum. Umarım bu incelemem sizler için yararlı olur.

Ne anlatıyor?

İşlediği suç yüzünden idam edileceği kesin olan bir adamın duygu ve düşüncelerini konu ediniyor, idam edilene kadarki geçen sürede hissettiklerine ve aklından geçen eski günlere tanık oluyoruz.

Benim düşüncelerim neler?
Bir idam mahkûmunun toplum tarafından nasıl da bir insan olarak değer kaybettiğini okuyoruz kitap boyunca aslında. İnsanlar mahkûmu artık bir birey olarak görmüyor, onun da duygu ve düşüncelerinin olabileceğine
inanmıyorlar.

Kitabın başında geçen diyaloglardan da insanların bir mahkûmun hissettiklerinden nasıl iğrendiklerini görüyoruz zaten. Bu da bize aslında toplumun gözünde bir kere düştük mü, onların doğrularından bir kere şaştık mı nasıl da yok sayıldığımızı kanıtlıyor. “Cani” olarak nitelendirilen birinin kişisel bir yaşamı olabileceğine, çocukları ve bakması gereken bir ailesi olabileceğine inanmıyorlar.

Belki de Victor Hugo’nun ana karaktere bir isim vermemesinin bir sebebi de budur. İsimlerimiz bizim kim olduğumuzu tanımlar, bizi bir birey yapar. Oysa idam mahkûmunun ismine rastlamıyoruz. Bu da aslında nasıl yok sayıldığını, nasıl bir insan olarak görülmediğini iyice hissettiriyor bizlere. O bir birey değil.  O sadece yok olmaya mahkûm iğrenç bir yaratık. Bize dayatılan düşünce bu şekilde.

Bir insanın ölecek olmasını kimse önemsemiyor. Tam tersi toplum o kadar kana susamış ki mahkûmun öleceği günü iple çekiyor, ona hakaretler ediyor ve kendi hallerine şükrediyorlar.

Kitapta işlenen cinayetten çok mahkûmun duygularını ve düşüncelerini okuyoruz. Böylesi belki de her açıdan daha iyidir. Bir insanın yaptıklarından çok bazen duygularına dikkat etmek gerekir diye düşünüyorum. Bana kalırsa okurlarına farklı bir bakış açısı yakalatmaya başarıyor “Bir İdam Mahkûmunun Son Günü”.

Herkesin okuması gereken güzel bir kitap olduğunu düşünüyorum. Beğenerek ve zevkle okudum.

Bu kitaba puanım: 8/10

İncelememi okuduğunuz için teşekkür ederim. Kendinize çok dikkat edin, sağlıcakla ve sevgiyle kalın.

Alıntılar

“Herkes tarafından bu şekilde yüzüstü bırakılmışken içimde hissettiğim şiddetli ve bilinmeyen sarsıntıları neden kendi kendime anlatmayı denemeyeceğim ki?”

“Hasta değilim! Gerçekten de gencim, güçlü ve sağlıklıyım. Damarlarımdaki kan özgürce akıyor, kaslarım her istediğimi yerine getiriyor, uzun bir hayat için yaratılmış bedenim ve zihnim sağlıklı; evet, bütün bunlar doğru, yine de bir hastalığım, hem de insanların kendi elleriyle bulaştırdıkları ölümcül bir hastalığım var.”

“Kendi kendime bütün insanların beni terk ettiğini, bir tek onun yanımda olduğunu söyledim.”

“O zaman tepeden tırnağa titrerken beni götürüp kollarının arasına, dizlerinin dibine atsınlar, o ağlasın, birlikte ağlayalım, sözleri beni teselli etsin, yüreğim onun göğsünde sakinleşsin ve o benim ruhumu kavrarken ben onun Tanrı'sına kavuşayım.”

“İnsan içinde bulunduğu umutsuz koşullarda bazen bir zinciri bir saç teliyle koparabileceğini sanır.”

“-Hiç konuşmuyorsun, kederli bir halin var, dedi annem.

Oysa yüreğimde cenneti taşıyordum.”

“Ve yine sefil yasalar ve sefil insanlar, ben kötü biri değildim!”

“Demek yaşamak istediğim tek yer olan o hafızadan şimdiden silindim!”

“Ne yazık! Dünyada sadece tek bir varlığı sevmek, onu bütün kalbiyle sevmek ve karşınızda durup size bakar, cevap verir, konuşurken, sizi tanımadığını fark etmek! Sadece onun tesellisine ihtiyaç duymak ve bunu yapması gerektiğinden habersiz olan tek kişi olduğunu anlamak!”

 

6 yorum:

  1. konusu ağır gibi sanki :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yok, tam tersi. Bir oturuşta bitirmelik ve akıcı. :)

      Sil
  2. Merakımı celbetti. Elimdekiler bitince bir değerlendirebilirim. Güzel bir inceleme yazısı olmuş, kalemine sağlık. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Umarım okursanız beğenirsiniz. Şimdiden iyi okumalar. :)

      Sil
  3. kaleminize sağlık listeme ekledim:)

    YanıtlaSil