Hepinize selamlar. Bugün sizlere Ling Ma’nın yazdığı “Salgın" isimli kitabı inceliyorum. Umarım bu incelememden hoşnut kalırsınız.
Ne
anlatıyor?
Shen Humması
denilen hastalık ilk başta çok ciddiye alınmasa da zamanla büyük bir salgına
dönüşür. Bu salgın öyle bir düzeye gelir ki insanlar yaşadıkları şehirlerden
toplu olarak ayrılmaya başlar, şehirlerini boşaltırlar.
Şehirde kalan
bir avuç insandan sadece biri olan Candace Chen, kendisi gibi hayatta
kalanlardan oluşan bir gruba katılır. Bu grubun başı sayılan Bob’un emirlerine
uyarak hayatta kalmaya çalışırlar. Peki, bu mümkün müdür? Bir avuç insan,
kendilerinin ilahi bir güç sayesinde ölmediklerini ve kutsal olduklarını
savunan bir adamın emirleri altında ne kadar kalabileceklerdir? Ya da bu
emirlerin ne gibi bir yararı vardır?
Benim düşüncelerim neler?
Kitabı ilk aldığımda sadece salgın sürecini anlatan bir felaket sonrası kitabı olduğunu düşünmüştüm. Ama hiç de öyle değilmiş.
Kitap
Candace’ın salgın öncesi hayatı ile şu anki zamanı konu alıyor. Bir yandan
önceki yaşamını bir yandan da şimdi yaşadıklarını okuduğumuz ana karakterin yaşadıklarını
ve düşüncelerini okumak çok zevkliydi.
Candace’ın
salgından önceki hayatını incelediğimizde aslında alttan altta verilen
mesajları çok net bir şekilde anlayabiliyoruz. İnsanların nasıl sürekli
rutinlerine kendilerini kaptırdıklarını, şehirleşmenin insan üzerindeki
etkisini ve iş hayatının acımasızlığını gözler önüne seriyor adeta.
Candace,
anne ve babasının ölümünden sonra yalnız kalıyor. Kendisini işine kaptırıyor ve
adeta bir işkolik oluyor.
Salgın sürecinde
yavaş yavaş herkes işi bırakırken Candace bu süreçte bile işe gelip rutinine
bağlı kalıyor, sözleşmesinin bitmesini ve alacağı parayı düşünüyordur.
Yavaş yavaş
herkes şehri terk ederken Candace rutininin kısır döngüsünde kendini kaybediyor
ve bu kadar göz önünde olan salgının sonuçlarını bile çok sonrasında fark
ediyor.
Karakterin psikolojisinin
çok iyi yansıtıldığını düşünüyorum. Yaşadığı bunalımı ve üstüne çöken bu şehrin
boğuk havasından bunalışını iliklerimize kadar hissediyor ve kendisine
katılmadan edemiyoruz.
Felaket sonrası
bir kitaptan çok size sistemi ve rutini sorgulatacak bir eser. Elbette salgın
sonrasını da konu ediniyor ama ağırlıklı olarak bahsettiğim konular üzerinden
ilerliyor kurgu.
Siz “Salgın”
isimli kitabı okudunuz mu? Okuduysanız sizin düşünceleriniz neler?
İncelememi okuduğunuz
için teşekkür ederim. Kendinize çok dikkat edin, sağlıcakla kalın…
Bu kitaba
puanım: 8/10
Alıntılar
“Mutlu olmak
zorunda oldukları için mutlular. Ellerinden başka bir şey gelmiyor.”
“Tanınmamak,
başkalarının ona dair bilgilerinin esiri olmamak istemişti. Özgürlük buydu.”
“Eğleniyordum
ama soyutlanmış bir eğlenceydi. İçinde yalnızdım.”
“Ben
insanların geleceğe adım atmadan önce geçmişleriyle yüzleşmeleri gerektiğine
yürekten inanırım.”
“Hatırlamak
büyük bunalım, insanın ruhunu ezen bir keder olurdu. Geçmiş bir kara delik,
şimdinin içinde yara gibi açılmış, çok yaklaşırsan içeri çekiyor. Durmayalım,
düşeriz.”
“Komşunun
kliması, sokaktaki arabaların basları. Hepsi ağız birliği etmişçesine aynı şeyi
söylüyor: Yalnızsın. Yalnızsın. Yalnızsın. Yapayalnızsın, tek başınasın.”
“Bir kurumda
veya kuruluşta çalışan bir bireysen, dedi, sistem senin aleyhine işler. Büyük
olan taraf hep kazanır. Seni göremez ama seni ezebilir.”
“Yer çekimi
gibi bir şeydi, adeta bir korku, bir karın ağrısıydı beni ona doğru çeken.”
“Her
sistemin sorunu vardır, demişti. Ama vatandaşlara ifade özgürlüğü, toplanma
özgürlüğü tanıyan devletler, onlara saygı göstermiş olur.”
“İkinci şans
demek, sıfırdan başladınız demek değildir. Bir bakıma daha zordur ikinci şans.
Çünkü insan ikinci şansında daha çok çalışmalıdır. Bilmezliğin iyimserliğinden
sıyrılıp tüm güçlükleri göğüslemelidir.”
“Nereye
gidersen git, dünyanın gerçeklerinden kaçamıyorsun.”
“HAYAT NE
UĞRUNA YAŞADIĞINI BİLMEKTİR.”
“O kadar
zamandır kimsesizim ki asla yetinemeyeceğim bir şeyleri bulmak için dolaşmaktan
yoruldum.”
Bende bu kitabın salgınla ilgili bir kitap olduğunu sanmıştım aslında. Ama yorumun beni aydınlattı. Bende bir sonraki alışverişimde yer vermeyi düşünüyorum. :)
YanıtlaSilUmarım okursanız beğenirsiniz. Şimdiden keyifli okumalar diliyorum. :)
SilMerhabalar.
YanıtlaSilSizi takibe almışım. Okuma listesinde devamlı ve her yeni yayınız olduğunda yer alıyorsunuz. Sayfanızı ziyaret etmek bugüne kısmetmiş. "Salgın" isimli okuduğunuz bir kitabın tanıtımını yapmışsınız. Emeğinize ve yüreğinize sağlıklar dilerim. Kitabı okumadım. İlk defa sayfanızda karşılaştım.
Kitap gerçekten çok ilginç geldi. Tanıtımınızın son cümlesinde: "Felaket sonrası bir kitaptan çok, size sistemi ve rutini sorgulatacak bir eser." olduğu düşüncenize yer vermişsiniz. Kitabın konusu da çok ilginçti. Nasip olursa, okumayı isterim.
Blog sayfanıza verdiğiniz ismi de beğeniyor ve ilginç buluyorum. Belki de beni sayfanıza cezbeden blog sayfanıza verdiğiniz isim olmuştur.
Selam ve saygılarımla.
Merhabalar.
SilBu güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim, çok mutlu oldum. Umuyorum okursanız beğenirsiniz. Bloğumun ismini beğenmeniz ise ayrı mutlu etti. Benden de selamlar ve saygılar.
Aslında pandemi süreci henüz tam bitmemişken bir de salgın isimli roman okumanızı tebriğe şayan gerçekten.. Tanıtımınıza göre baya güzel bir kitap emeğinize sağlık çok da güzel tanıtmışsınız.. sizi takibe alıyorum görüşmek üzere :)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim bu güzel yorumunuz için. Hoşgeldiniz. :)
SilBloğunuzu yeni keşfettim ve yorumlarınıza bayıldım. Uzun zamandır kitap okumaya zaman ayırmıyordum ama bu bloğu şansıma görüp bir kaç kitaba yaptığınız yorumlara bakınca tekrardan bir daha bırakmamak üzere başlama isteği geldi.Bu arada Bloğun ismine bayıldım
YanıtlaSilBu değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim, hoş geldiniz! İncelemelerimi beğenmenize çok sevindim, umarım kitapları da beğenirsiniz. Şimdiden keyifli okumalar!
Silhımm uzakdoğu edebiyatı yani, peki, bunu not aldım, saol :)
YanıtlaSilUmarım okursan beğenirsin deep. Çok güzeldi. :)
Sil