Hepinize selamlar. Bugün sizlere dün Netflix’ten izlediğim ve ismi oldukça tatlı olan bir film ile geldim. Bu film başlıktan da gördüğünüz üzere Mike Newell tarafından yönetilen ve Don Roos ile Tom Bezucha tarafından yazılan “Edebiyat ve Patates Turtası Derneği”. Kitabından esinlenilerek yapılan bu filmin kitabının yazarları ise Marry Ann Shaffer ve Annie Barrows'tur. Umuyorum bu incelemem sizler için yararlı olabilir. O zaman sizi daha fazla giriş cümlelerimle boğmadan incelememe geçiyorum.
Ne anlatıyor?Juliet
Ashton, takma ismi ile kitaplar yazan oldukça ünlü bir yazardır. Oldukça
yoğundur ve çoğu yerde konuşmalar yapmaktadır.
Günün
birinde kendisine Dawsey isimli bir adamdan mektup gelir. Bir şekilde zamanında
Juliet’in olan bir kitap Dawsey’in eline geçmiştir ve üstünde Juliet’in ismini
ve adresini görünce kendisine mektup yazmak
istemiştir. Mektubunda Juliet’ten
kendisine istediği bir kitabı alıp alamayacağını sorar. Çünkü Dawsey’in kendisi
bu kitabı alamamıştır, bulamamıştır. Mektubunun bir yerinde de üye olduğu
Edebiyat ve Patates Turtası Derneği’nden bahsedince Juliet iyice bu adamı ve
derneğini merak eder. İstediği kitabı da Dawsey’e birtakım şartlar üzerine
vereceğini söyler. Bu şartlar dernek ve kendisi hakkında birtakım sorulardır. Aynı
zamanda Edebiyat ve Patates Turtası Derneği’yle kendi gözleriyle görmek
isteyecek kadar ilgilenir ve bu vesileyle bu derneğin olduğu yere doğru uzun
bir yolculuğa çıkar
Derneğin
kurulduğu adaya gittiğinde dernekten çok daha farklı şeylerle de iç içe
olacağından habersizdir. Derneğin geçmişi ve Almanlar tarafından istilaya
uğrayan bu ada şehrinin yaşadıkları zorlukları yavaş yavaş ve zorlu bir şekilde
öğrenmeye çalışan ve bir sürü sırra ortak olan Juliet, bu yaptığı ziyaretin
birçok hayatı etkileyeceğinden habersizdir.
Benim
düşüncelerim neler?
Savaşın getirdiği korku, açlık ve kaos ortamı çarpıcı bir şekilde yansıtılmıştı
izleyiciye. İnsanlar çocuklarından ayrılmak zorunda kalmış, bastırılmış ve
ölmeye mahkûm edilmiş. Bu duyguları öyle içimde bir yerlerde hissettim ki ben
olsaydım o zaman ne yapardım diye kara kara düşünmeden edemedim.
Edebiyat ve
Patates Turtası Derneği’nin üyelerini çok sevdim. Hepsi çok tatlı ve
birbirinden farklı karakterler. Kitap sohbetlerini dinlemek de ayrıca
zevkliydi.
Aralarından
bir üye bu Alman istilası sonucu yaptığı bazı şeyler yüzünden ada sınırları
dışarısına gönderilmiştir. Juliet bu üye hakkında bir şeyler öğrenmeye çalışırken
aynı zamanda savaşın karanlık ve korkunç bir tarafına da şahitlik eder.
Dediğim gibi
tatlı bir filmdi. Ama biraz durağandı. Durağan bir filme göre de filmin süresi
bana biraz fazla geldi. Herkesin oturup sonuna kadar izleyebileceği bir film
değildi ama bu tarz filmlerden hoşlananların ilgisini çekebileceğini
düşünüyorum. Araya katılan romantizm de filme ayrı bir sevimlilik katmıştı.
Savaş
zamanında gerçekleştirilen zorbalıkları ve eziyetleri görmek açısından oldukça
güzel bir filmdi. Bir de edebiyata ilgiliyseniz tadından yenmez.
Dediğim gibi
sadece biraz durağandı ve uzundu bundan dolayı biraz puan kıracağım maalesef.
İncelememi
okuduğunuz için çok teşekkür ederim. Siz “Edebiyat ve Patates Turtası Derneği”ni
izlediniz mi? Sizin düşünceleriniz neler?
Kendinize
çok iyi bakın, bol Patates Turtalı günler geçirin…
Bu filme
puanım: 7/10
Oyuncular
Lily James
Michiel
Huisman
Jessica
Brown Findlay
Matthew
Goode
Penolope
Wilton
Glen Powell
Kathrin
Parkinson
Tom
Courtenay
Kit Connor
Bernice
Stegers
Bronagh
Gallagher
Andy
Gathergood
Clive
Merrison
Marek Oravec
Florence Keen
Konusu güzel görünüyor. İzlemek isterim ama durağan ve uzun olması düşündürdü. Çünkü ilk 15 20 dakikada izlediğim film sarmazsa bırakan biriyim.
YanıtlaSilO zaman çok sizlik bir film değil. Yine de izlemek isterseniz şimdiden iyi seyirler diliyorum. :)
Silİzlemiş ve cok sevimli,sıcak bulmuştum filmi.Keyifliydi seyri o kendine has yavaşlığına rağmen.
YanıtlaSilBeğenmenize sevindim. Dediğiniz gibi yavaş olsa da gerçekten keyifliydi. :)
Sileveet tatliş filmdi hıhıms :)
YanıtlaSilÇok tatlıydı. :)
SilBen çok önce izledim, beğendiğim filmler arasında. Anlatımı, çekimler çok hoşuma gitmişti. :) teşekkürler hatırlatma için.
YanıtlaSilBen teşekkür ederim bu güzel yorumunuz için. Gerçekten çekimleri çok hoştu. :)
Sil