Hepinize
selamlar! Bugün sizlere yaklaşık 4 ya da 5 gün önce bitirdiğim ama yazmaya
müsait bir durumda olmadığımdan yazamadığım bir kitabın incelemesini yapacağım.
Ekin S. Koch’un, yani Ekin Şiar Baloğulu’nun, yazdığı “Hekate’nin Kızları”
kitabını inceleyeceğim. Vhartlox Cadı Akademisi serisinin ilk kitabı olan “Hekate’nin
Kızları” kitabının derinliklerine hadi hep beraber dalalım!
Ne
anlatıyor?
Erin
Handerson, kendi yaşıtları gibi cadılara ve büyüye fazlasıyla meraklıdır.
Okuduğu kitaplardaki büyülü dünyalara kendini fazlasıyla kaptıran Erin, bir gün
büyünün kendisini bulacağından habersiz bir şekilde yaşamına devam ederken
karşısına çıkan büyülü bir taş olan Ejderin Kalbi ile karşılaşması üzerine
olayların gidişatı karmaşık bir hal alır. Erin kendisini hiç olmadığı kadar
mutlu hissediyordu çünkü hep hayalini kurduğu cadılık gerçek oluyordu. Peki
Erin gerçekten de umduğunu bulabilecek miydi?
Benim
düşüncelerim neler?
İlk başta
kitabı pek akıcı bulamasam da kitabın ortalarından sonra olaya daha çok mitolojik
ve büyüyle ilgili olayların girmesi üzerine kitap fazlasıyla güzelleşti. Kurgu
başarılıydı ve işlenişi bir ilk kitaba göre oldukça iyi ve profesyonelceydi. Kapak
tasarımına söyleyecek hiçbir şey yok. O kadar kaliteli ve şık tasarlanmış ki
ister istemez kitabın kurgusundan efsanevi şeyler çıkacağı hissine kapılıyoruz.
Onun dışında yazarımız bu büyülü dünyaya kendi alfabesini de armağan etmiş. Pek
de emek verilmiş bu alfabeye. Kitabın içinde Ekin Şiar Baloğlu’nun kendi illüstrasyonları
da bulunmakta. Kendisinin bu işin eri olduğunu söyleyebilirim.
Erin
Handerson’ın kendine özgü karakteri ve mitolojik varlıklarla bezenmiş bu kurguyu
okumadan geçmeyin derim. Her bir sayfa, her bir cümlesinden emek akıyor
doğrusu. Ekin Şiar Baloğlu’nu ilk kitabında edindiği bu üstün başarıdan dolayı
tebrik ediyor, başarılarının daimi olmasını diliyorum.
Umuyorum ki
serinin devam kitaplarında daha çok efsanevi ve mitolojik olaylar barındırır.
Bir de son olarak bir şeyi eleştirecek olursam o da yabancı kelime kullanımı
olurdu. Yabancı kökenli kelime kullanımı yerine Türkçelerinin kullanılmasının
kitabın kalitesini daha da artıracağını düşünüyorum. Onun dışında gayet
başarılı bir eserdi. Aynı zamanda teşekkür bölümüne değinmek istiyorum. Ailesindeki
kadınları esin kaynağı olarak görüp kadınlara özgü bir dünya yaratmayı amaç
gütmüş olan yazarımızın bu davranışından çok etkilendim. Böyle düşünmesi çok
hoşuma gitti. Böyle bireylerin kitap çıkarttığını görmek beni fazlasıyla memnun
etti.
Umarım bu
incelememden hoşnut kalmışsınızdır. Siz “Hekate’nin Kızları”nı okudunuz mu?
Okuduysanız sizin düşünceleriniz neler?
Kendinize
iyi bakmanızı ve sağlıcakla kalmanızı diliyor, sevgilerimi gönderiyorum…
Bu kitaba
puanım: 8/10
Alıntılar
“Burada
kimse birini sevgi ve aşk kadar masum bir duygu için yargılamaz. Rahatsız da
olmaz. Siz insanların, dünyanızda kurduğunuz çoğu sosyal norm bizde işlemez. Hayata
dümdüz bakmak sonsuz boyutu görebilenler için fazla ilkel ve üzgünüm ama
acınasıdır.”
“Hayal
edebilmenin öğretilmesi içler acısı bir durumdu. Çünkü bu yaşa kadar kimsenin
böyle doğal ve bir o kadar da kolay bir şeyin eğitimini vermediğini, aksine
hayal etmemizi de engellediklerini yüzüme çarpıyordu. Gerçek hayat, önümüze
vurulan ketler ve bu ketleri vurmayı kendine görev edinmiş sığ insanlarla
doluydu.”
“Farklılıkların
seni zayıf düşürmez, öne çıkarır.”
“Bazen zaman
değişir. Ama akıl hiç değişmez.”
“Hem insan
evladının yazgısı bu. Bir şeyleri satarak ve alarak var olabiliyorlar. Satıldığımız
topraklar bile zamanında başkasının sattığı topraklardı.”
“Birini dış
görünüşüyle yaralamaya çalışmak, olabilecek en aciz şey.”
“Yalan böyle
bir şeydi işte. İşin içine nerede karışırsa karışsın sonuçta elinde yine yalan
kalırdı.”
“Ailesinin
üstünde kurduğu baskı, zamanla kendi mükemmeliyet takıntısına dönüşmüş
olmalıydı. Bu modern dünyada ebeveynlerin kendi yapamadıklarını çocukları
üzerinden yapmaya çalışıp yarışmasıyla sık sık ortaya çıkan bir takıntıydı. Hastalıklı
bir hırs, nesilden nesle aktarılıyordu böylelikle.”
“Yanlış mı? Yanlış
nedir ki? Kimin doğrusunu esas alır?”
“İnsan
evladının hep aç olduğunu söylüyorum. Neye, niçin olduğunu bilmedikleri;
doyurmanın asla mümkün olmadığı bir açgözlülük bu.”
“Çünkü
biçareyken kabullenmekten başka şansın yoktur. Bir çıkış yolu yokken özgürlüğü
düşleyemezsin.”
“Dikenlerden
ve katrandan oluşsa da hayaller yine hayaldi. Kimse onların kırıklığıyla
uğraşmak zorunda değildi.”
“Susmamak,
boyun eğmemek beni kötü mü yapardı? Başkalarının kötülüğüyle kirletir miydi
beni?”
“Başkalarının
kötülüğüyle kirleniyorum.”
“Hiçbir hikâye
sözde durduğu kadar basit değildir.”
“Panik
zehirli bir maddeydi. Bedeni uca sürüklerdi ve seni oradan aşağı bırakmasına
bile gerek kalmazdı.”
“Benlik,
kolayca etkilenebilen bir olguydu.”
“Bilgi
öldürülemeyecek sayısız şeyden biriydi.”
“Siyah ve
beyazı tenin, ırkın rengi yaptılar aslında mevzubahis kahvenin tonları olsa da.
Gözlerde mavi ve yeşile renkli dediler sadece. Damgalar bastı insanlar
renklere. Siyah ve beyazın olmadığı bir dünyaya keskin sınırlar çizdiler, bayrak
yaptılar onlardan. Renklerin ahengini anlayamayanlar basitleştirdi ve aynı
zamanda çıkmaza sürdü her şeyi. Herkesin kanı kızıl akarken renklerden bir ağ
ördüler insanlığa, ön yargıya koca bir taht hazırladılar.”
oooo piki pikiiii, seni görmek ne güzeeel, haftada bir kitap okuyosun yaniiii :)
YanıtlaSilHaftada 3'e çıkararak sanırım rekora doğru gidiyorum :D Seni de görmek çok güzel deep!! :)) ♡
Silmerak ettim kitabı fantastik şeyleri severim mitoloji ile bağlantılı olması da daha ilgi çekici olmuş :) hekate yunan mitolojisinde trakya kökenli ay tanrıçası, ay dışında gece, ölüler, büyücülük ve yeraltı dünyasıyla da ilişkilendirilir başka mitolojik canlılar da kurguda yerini almış sanırım okurum bunu aklımda olsun :) yabancı isimlerin kullanılması bence her zaman rahatsız edici değil çünkü büyüler cadılar fantastik hikayeler farklı bir kültürün parçasıysa (bizim kültürümüzde olanları ayrı tutuyorum) yerelleştirmeye çalışırken bazen acayip şeyler çıkıyor ortaya, mesela hekate yunan mitolojisinde birisi ve ondan bahsederken kitabın içeriğini bilmiyorum ama kızlarından bahsedecekse türkçe isim kullanması tuhaf olur gibi, yine de tümüyle yabancı isim kullanmak yerine uydurulmuş kelimeler ve isimler kullanılsa gerçekten harika olur böyle durumlarda diye düşündüm :)
YanıtlaSilYorumunuz için çok teşekkür ederim! :) Aslında yabancı kelimeyi isimler için değil de mesela türkçe karşılığı olan bir kelime yerine yabancısı kullanıldığı için söylemiştim yoksa dediğiniz gibi isimlerin yabancı olması çok daha mantıklı. :) Hekate dışında da mitolojik karakterler yer alıyor tabii kitapta da. Umarım okurken keyif alırsınız. İyi okumalar! :) ♡
SilYorumun için çok teşekkür ederim sevgili İlkay! :) Umarım okuyup beğenirsin. Bu tarz büyülü ve hikayesi olan kitaplar okumak istersen Peren Ercan'ın "Büyülü Eşyalar Koleksiyoncusu"nu almanı önerebilirim. İyi okumalar! :) ♡
YanıtlaSilKitap ta cinsellik vb. şeyler varmı ?
YanıtlaSilHayır yok gönül rahatlığıyla okuyabilirsiniz.
Sil