Light Pink Pointer

7 Temmuz 2020 Salı

Hekate’nin Kızları Vhartlox Cadı Akademisi | Kitap Yorumu

Hepinize selamlar! Bugün sizlere yaklaşık 4 ya da 5 gün önce bitirdiğim ama yazmaya müsait bir durumda olmadığımdan yazamadığım bir kitabın incelemesini yapacağım. Ekin S. Koch’un, yani Ekin Şiar Baloğulu’nun, yazdığı “Hekate’nin Kızları” kitabını inceleyeceğim. Vhartlox Cadı Akademisi serisinin ilk kitabı olan “Hekate’nin Kızları” kitabının derinliklerine hadi hep beraber dalalım!

Ne anlatıyor?

Erin Handerson, kendi yaşıtları gibi cadılara ve büyüye fazlasıyla meraklıdır. Okuduğu kitaplardaki büyülü dünyalara kendini fazlasıyla kaptıran Erin, bir gün büyünün kendisini bulacağından habersiz bir şekilde yaşamına devam ederken karşısına çıkan büyülü bir taş olan Ejderin Kalbi ile karşılaşması üzerine olayların gidişatı karmaşık bir hal alır. Erin kendisini hiç olmadığı kadar mutlu hissediyordu çünkü hep hayalini kurduğu cadılık gerçek oluyordu. Peki Erin gerçekten de umduğunu bulabilecek miydi?

Benim düşüncelerim neler?

İlk başta kitabı pek akıcı bulamasam da kitabın ortalarından sonra olaya daha çok mitolojik ve büyüyle ilgili olayların girmesi üzerine kitap fazlasıyla güzelleşti. Kurgu başarılıydı ve işlenişi bir ilk kitaba göre oldukça iyi ve profesyonelceydi. Kapak tasarımına söyleyecek hiçbir şey yok. O kadar kaliteli ve şık tasarlanmış ki ister istemez kitabın kurgusundan efsanevi şeyler çıkacağı hissine kapılıyoruz. Onun dışında yazarımız bu büyülü dünyaya kendi alfabesini de armağan etmiş. Pek de emek verilmiş bu alfabeye. Kitabın içinde Ekin Şiar Baloğlu’nun kendi illüstrasyonları da bulunmakta. Kendisinin bu işin eri olduğunu söyleyebilirim.

Erin Handerson’ın kendine özgü karakteri ve mitolojik varlıklarla bezenmiş bu kurguyu okumadan geçmeyin derim. Her bir sayfa, her bir cümlesinden emek akıyor doğrusu. Ekin Şiar Baloğlu’nu ilk kitabında edindiği bu üstün başarıdan dolayı tebrik ediyor, başarılarının daimi olmasını diliyorum.

Umuyorum ki serinin devam kitaplarında daha çok efsanevi ve mitolojik olaylar barındırır. Bir de son olarak bir şeyi eleştirecek olursam o da yabancı kelime kullanımı olurdu. Yabancı kökenli kelime kullanımı yerine Türkçelerinin kullanılmasının kitabın kalitesini daha da artıracağını düşünüyorum. Onun dışında gayet başarılı bir eserdi. Aynı zamanda teşekkür bölümüne değinmek istiyorum. Ailesindeki kadınları esin kaynağı olarak görüp kadınlara özgü bir dünya yaratmayı amaç gütmüş olan yazarımızın bu davranışından çok etkilendim. Böyle düşünmesi çok hoşuma gitti. Böyle bireylerin kitap çıkarttığını görmek beni fazlasıyla memnun etti.

Umarım bu incelememden hoşnut kalmışsınızdır. Siz “Hekate’nin Kızları”nı okudunuz mu? Okuduysanız sizin düşünceleriniz neler?

Kendinize iyi bakmanızı ve sağlıcakla kalmanızı diliyor, sevgilerimi gönderiyorum…

Bu kitaba puanım: 8/10

Alıntılar

“Burada kimse birini sevgi ve aşk kadar masum bir duygu için yargılamaz. Rahatsız da olmaz. Siz insanların, dünyanızda kurduğunuz çoğu sosyal norm bizde işlemez. Hayata dümdüz bakmak sonsuz boyutu görebilenler için fazla ilkel ve üzgünüm ama acınasıdır.”

“Hayal edebilmenin öğretilmesi içler acısı bir durumdu. Çünkü bu yaşa kadar kimsenin böyle doğal ve bir o kadar da kolay bir şeyin eğitimini vermediğini, aksine hayal etmemizi de engellediklerini yüzüme çarpıyordu. Gerçek hayat, önümüze vurulan ketler ve bu ketleri vurmayı kendine görev edinmiş sığ insanlarla doluydu.”

“Farklılıkların seni zayıf düşürmez, öne çıkarır.”

“Bazen zaman değişir. Ama akıl hiç değişmez.”

“Hem insan evladının yazgısı bu. Bir şeyleri satarak ve alarak var olabiliyorlar. Satıldığımız topraklar bile zamanında başkasının sattığı topraklardı.”

“Birini dış görünüşüyle yaralamaya çalışmak, olabilecek en aciz şey.”
“Yalan böyle bir şeydi işte. İşin içine nerede karışırsa karışsın sonuçta elinde yine yalan kalırdı.”

“Ailesinin üstünde kurduğu baskı, zamanla kendi mükemmeliyet takıntısına dönüşmüş olmalıydı. Bu modern dünyada ebeveynlerin kendi yapamadıklarını çocukları üzerinden yapmaya çalışıp yarışmasıyla sık sık ortaya çıkan bir takıntıydı. Hastalıklı bir hırs, nesilden nesle aktarılıyordu böylelikle.”

“Yanlış mı? Yanlış nedir ki? Kimin doğrusunu esas alır?”

“İnsan evladının hep aç olduğunu söylüyorum. Neye, niçin olduğunu bilmedikleri; doyurmanın asla mümkün olmadığı bir açgözlülük bu.”

“Çünkü biçareyken kabullenmekten başka şansın yoktur. Bir çıkış yolu yokken özgürlüğü düşleyemezsin.”

“Dikenlerden ve katrandan oluşsa da hayaller yine hayaldi. Kimse onların kırıklığıyla uğraşmak zorunda değildi.”

“Susmamak, boyun eğmemek beni kötü mü yapardı? Başkalarının kötülüğüyle kirletir miydi beni?”

“Başkalarının kötülüğüyle kirleniyorum.”

“Hiçbir hikâye sözde durduğu kadar basit değildir.”

“Panik zehirli bir maddeydi. Bedeni uca sürüklerdi ve seni oradan aşağı bırakmasına bile gerek kalmazdı.”

“Benlik, kolayca etkilenebilen bir olguydu.”

“Bilgi öldürülemeyecek sayısız şeyden biriydi.”

“Siyah ve beyazı tenin, ırkın rengi yaptılar aslında mevzubahis kahvenin tonları olsa da. Gözlerde mavi ve yeşile renkli dediler sadece. Damgalar bastı insanlar renklere. Siyah ve beyazın olmadığı bir dünyaya keskin sınırlar çizdiler, bayrak yaptılar onlardan. Renklerin ahengini anlayamayanlar basitleştirdi ve aynı zamanda çıkmaza sürdü her şeyi. Herkesin kanı kızıl akarken renklerden bir ağ ördüler insanlığa, ön yargıya koca bir taht hazırladılar.”


7 yorum:

  1. oooo piki pikiiii, seni görmek ne güzeeel, haftada bir kitap okuyosun yaniiii :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haftada 3'e çıkararak sanırım rekora doğru gidiyorum :D Seni de görmek çok güzel deep!! :)) ♡

      Sil
  2. merak ettim kitabı fantastik şeyleri severim mitoloji ile bağlantılı olması da daha ilgi çekici olmuş :) hekate yunan mitolojisinde trakya kökenli ay tanrıçası, ay dışında gece, ölüler, büyücülük ve yeraltı dünyasıyla da ilişkilendirilir başka mitolojik canlılar da kurguda yerini almış sanırım okurum bunu aklımda olsun :) yabancı isimlerin kullanılması bence her zaman rahatsız edici değil çünkü büyüler cadılar fantastik hikayeler farklı bir kültürün parçasıysa (bizim kültürümüzde olanları ayrı tutuyorum) yerelleştirmeye çalışırken bazen acayip şeyler çıkıyor ortaya, mesela hekate yunan mitolojisinde birisi ve ondan bahsederken kitabın içeriğini bilmiyorum ama kızlarından bahsedecekse türkçe isim kullanması tuhaf olur gibi, yine de tümüyle yabancı isim kullanmak yerine uydurulmuş kelimeler ve isimler kullanılsa gerçekten harika olur böyle durumlarda diye düşündüm :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorumunuz için çok teşekkür ederim! :) Aslında yabancı kelimeyi isimler için değil de mesela türkçe karşılığı olan bir kelime yerine yabancısı kullanıldığı için söylemiştim yoksa dediğiniz gibi isimlerin yabancı olması çok daha mantıklı. :) Hekate dışında da mitolojik karakterler yer alıyor tabii kitapta da. Umarım okurken keyif alırsınız. İyi okumalar! :) ♡

      Sil
  3. Yorumun için çok teşekkür ederim sevgili İlkay! :) Umarım okuyup beğenirsin. Bu tarz büyülü ve hikayesi olan kitaplar okumak istersen Peren Ercan'ın "Büyülü Eşyalar Koleksiyoncusu"nu almanı önerebilirim. İyi okumalar! :) ♡

    YanıtlaSil
  4. Kitap ta cinsellik vb. şeyler varmı ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayır yok gönül rahatlığıyla okuyabilirsiniz.

      Sil