Hepinize
selamlar bugün sizlere Marie Lu’nun kaleme aldığı “Efsane” serisinin ilk kitabı
olan “Efsane”yi inceleyeceğim. Umuyorum ki bu incelememden hoşnut kalırsınız.
Sizi bekletmeden incelememe geçiyorum!
Ne
anlatıyor?
Bir zamanlar Amerikan Birleşik Devletleri olarak bilinen bir yerin batı kıyısında bulunan Cumhuriyet isimli bir ülke vardır ve bu ülke gerek ülke içinde gerekse ülke dışındaki birçok toplulukla savaş halindedir.
Cumhuriyet,
10 yaşındaki tüm çocuklara Deneme isimli bir sınavı uygulatmaktadır ve bu sınav
1500 puan üzerinden değerlendirilmektedir. Başarısız olan çocuklar çalıştırma
kampına gönderilirken başarılı olanlar iyi bir üniversite eğitiminin yanında
askerlik eğitimi de almaktadırlar.
June,
şimdiye kadar kimsenin almadığı 1500 tam puanı alarak üstün bir başarı elde
etmiştir.
Fakir bir
aileden gelip veba hastalıklarına karşı savunmasız olan Day ise ülkenin en çok
aranan suçlusudur.
Günün
birinde June’un abisi olan Matias öldürülünce June, Day’ın peşine düşme
kararı alır ve Day hakkındaki sır perdesini aralamaya çalışır. Ancak June, Day
hakkındaki sır perdesini aralarken aslında Day ile Cumhuriyet’in de sır
perdesini aralamış olur…
Benim
düşüncelerim neler?
“Açlık Oyunları” gibi aslında devlet yönetiminin entrikalarını ve düzenbazlıklarını konu alan “Efsane” aynı zamanda “Sefiller”deki dahi bir dedektif ile ünlü bir suçlunun arasında yaşanan aşkın modern dünyamızda nasıl olabileceği üzerine bir örnektir. Marie Lu yine kendine özgü üslubuyla fazlasıyla hoş bir kurgu çıkarmış ortaya. Okurken elimden bırakamadım kitabı. Tek oturuşta da bitirdim. Okuyan herkesin kelimelerin ve kurgunun büyüsüne kapılıp tek oturuşta bitirebileceğini düşünüyorum.
Kitap hem
Day’in hem de June’un ağzından sıra sıra anlatılıyor. Böylece her ikisinin de yaşadığı
olayları ve duyguları okuyabiliyoruz. Bu yönden okurda iyi bir tatmin hissi
bıraktığını düşünüyorum. Marie Lu’nun diğer kitaplarını da okumuş biri olarak
kitaplığıma “Efsane” serisinin
eklenmesinden gurur duyuyorum.
Doğruların
gerçekten de doğru mu olduğunu sorgulayacağınız bu kitap adı gibi efsaneydi. Herkese
önerebileceğim sağlam karakterleriyle ve cümleleriyle oldukça hoş bir kitaptı.
Siz “Efsane”
kitabını okudunuz mu? Okuduysanız sizin düşünceleriniz neler?
Bu
incelememi okuduğunuz için teşekkür ediyorum. Bir sonraki incelememde görüşmek
üzere hoşça kalın, sağlıcakla kalın…
Alıntılar
“Olay hep
buydu zaten, toprak, toprak, toprak.”
“Parayla
rahatlığı, statüyü, dostları, güvenliği… Her şeye sahip olabilirsin.”
“Her gün
yeni bir yirmi dört saat demek. Her yeni gün her şeyin tekrar mümkün olması
demek. Anın içinde yaşıyorsun, anın içinde ölüyorsun, geçmişi ya da geleceği
düşünmeden. Işıkta yürümeye çalışıyorsun.”
Bizde başka kitabı var aynı yazarın :) Okumadım daha çok güzel diyorlar :D
YanıtlaSilYorumunuz için çok teşekkür ederim! :) Marie Lu'nun kitaplarının her biri çok güzel. :)
SilBu seriyi okumuştum birkaç ay önce konusu tanıdık olsa da iyiydi. Ama diğer iki kitapla biraz daha orijinal olmaya başlıyor. Umarım seversin. İyi okumalar.
YanıtlaSilYorumunuz için çok teşekkür ederim! :) Deha'yı da okuyunca dediğiniz gibi daha orjinalleşmeye başladığını gördüm. :)
SilBir ara başlayıp yarım bırakmıştım. Pek benim okuduğum tarzda olmayınca itmişti beni. Çıktığı zaman da çok sevilmişti. Senin de sevmene mutlu oldum. :)
YanıtlaSilYorumun için çok teşekkür ederim sevgili Gonca! :) Benim hoşuma giden bir seri oldu ama elbette herkesin tarzı farklı. :)
SilYorumun için çok teşekkür ederim sevgili İlkay! Evet, özellikle de June'un yaşı bana hareketlerine kıyasla küçük gibi gelmişti. :)
YanıtlaSilheeey nasıl bitti mi dersler yoğunluklar, iyi misiiin :)
YanıtlaSilAh ah yoğunluk hiç biter mi? Olsun ama iyiyim yine de sen nasılsın sevgili deep? :))
SilBlogunuzu yeni takibe aldım harika bir blog. Bloguma beklerim.
YanıtlaSilheyoooooo nasılsııııın :)
YanıtlaSilİyiyim seenn? :))
Siloleeeey seni görmek güzeel iyiyiiiim :)
SilSeni görmek de çok güzel!! :))
SilHarika paylaşım teşekkürler.
YanıtlaSilAsıl ben teşekkür ederim güzel yorumunuz için. :))
Sil