Light Pink Pointer

1 Ocak 2020 Çarşamba

Ayçöreği | Kitap Yorumu


Hepinize selamlar! Yeni yıl, yeni ümitler ve yeni başlangıçlar derken aradan bir kitap daha çıkardım. Yılın ilk kitabı Zeynep Sahra’nın kaleme aldığı “Ayçöreği” olsun o halde! Umarım incelemem hoşunuza gider. “Ayçöreği” adlı kitap hakkında düşündüklerimi merak ediyorsanız incelememin en sonunda bulundurduğum “Benim düşüncelerim neler?” kısmına bakabilirsiniz. Aynı zamanda Zeynep Sahra’nın bir diğer kitabı olan Broke&Light’ın da incelemesini yapmış bulunmaktayım. Bir de yeni yıl yazıma göz atmadıysanız diye Broke&Light’ın linki ile beraber şuraya bırakayım:

Broke&Light kitabı için yaptığım incelemem: Buraya Tıkla! 

Yeni Yıl hakkındaki yazım: Buraya Tıkla!

Neyse amma uzattım. Hadi incelememe geçeyim!

Ne anlatıyor?

Sahra; ona dövüşmeyi öğreten, zarar gelmesin diye kendisini koruyan, ona kendi kardeşiymiş gibi davranan Ahmet’te âşıktır. Ama bu aşkı kendi içinde büyütmüş, kimseyle paylaşmamıştır. Çünkü Ahmet en iyi arkadaşı olan Erva’nın abisidir. Ve her ne kadar bundan hoşlanmasa da ona “Ahmet Abi” demektedir.

Karşılıksız olduğunu bildiği aşkının ona daha fazla zarar vermemesi için Çıkmaz diye adlandırdıkları mahallelerinden uzak olan bir öğrenci yurduna yerleşir. Fazlasıyla çalışkan olan Sahra, oda arkadaşlarının da gazıyla bir okul partisine katılır.

O okul partisinin onun hayatını kökünden değiştireceğini bilmeden…

Partide olabilecek en kötü şekilde tanıştığı Emir, Sahra’nın hayatına dâhil olur ve Sahra’nın baş belası olur. Aynı zamanda bir aralar katıldığı öykü yarışmasını kazanması üzerine aldığı bir tebrik mektubunun yanında çıkan mavi mektup ile de hayatı değişir. Mavi mektubun yazarı olan ve kendini Mutlu Kelebek diye tanıtan genç de Sahra ile mektuplaşırken aralarında garip bir bağ oluşur ve iyice Sahra’nın hayatı değişmeye başlar.

Aşkını unutmak için yerleştiği yurt odaları onun bu isteğini yerine getirebilecek kadar güçlü müydü? Sahra kalbinin içindeki acıyı dindirmek uğruna nelerden fedakârlık edecek? Yoksa o fedakârlık başka kalplerin kapılarını mı çalacak?

 Hepsi ve daha fazlası için Zeynep Sahra’nın yazdığı “Ayçöreği” adlı kitabı okumanız gerekiyor. Şimdiden size iyi okumalar diliyorum!

Benim düşüncelerim neler?

Kitap hakkındaki düşüncelerim biraz karışık aslında. İlk başta Sahra’yı çok sevmiştim ama sonra ilerleyen sayfalarda, daha doğrusu kitabın ortalarına doğru, Sahra bana dengesiz gelmeye başladı. Dengesizden kastım kendiyle çelişiyordu. İki dakika önce kızdığı, konuşmadığı kişiyi hemen bir anda affediyor.

Şimdi diyeceklerim biraz spoiler içerikli…

Ahmet’i deli gibi severken ve Emir’in ondan hoşlandığını bilmesine rağmen ve kendisi “Emir’le sadece arkadaşız” demesine rağmen Emir’le fazlasıyla samimi olur bundan sonra da Mutlu Kelebek ile mektuplaşmalarına daha farklı anlamlar katmaya başlar. “Hayır, yani Sahra derdin ne hayırdır?” diye düşünüyoruz belli bir yerden sonra ama kitap akıcılıktan da ödün vermiyor. Neyse okumaya devam ettim. Kitap sonlara doğru güzelleşti şükür. Yani tek sıkıntılı noktaları ortalarıydı. Genel olarak kitabı sevdim ama bazı yerleri dediğim gibi sıkıntılıydı. Aynı zamanda Emir’i pek sevdiğimi söyleyemem yaptıklarından dolayı.  

Kitabı sevdim mi sevdim. Hatta 2.sine başladım. Yani bana sorsanız kitabı önerir misin diye öneririm derim. Fena bir kitap değil. Dediğim gibi sadece bazı kısımları saçmaydı.

 Umarım incelememi beğenirsiniz sevgili okuyucularım! Kendinize iyi bakın, 2020’niz hayırlı olsun!

Alıntılar

“Ben senin beni sevebilme ihtimalini sevdim…”

“Gelecek sen planlar yaparken başından geçenlerdir.”

“Hayatta benliği değişenler, aynaya bakmaktan vazgeçenlerdir.”

“Yarayla alay eder, yaralanmamış olan…”

“ -Binlerce kez iyi geceler sana…
-Binlerce kez beter olsun gece, eğer senin ışığın yoksa…”

“İnsan kendi değerini fark etmediğinde hatalar yapar.”

“Sen böyle güzelken bana söz düşmez. Bakma böyle yazılar yazdığıma. Ben aslında ‘Oku!’ emrine amade SENİ okuyorum sevgili. Bir gün kızsan bana, alsan başını yüz bin yıllık yere gitsen, dönüp kavuşacağın yer benim, demedim mi sana?”

“Sen mutlu veya hüzünlü olduğunda, yazdıklarını okurken aynı hislerin bana da geçiyor. Üzgünsen benim de içim sıkılıyor. Mutluysan ben de mutlu oluyorum. Sen yeter ki konuş, ben her şeyi sustururum…”

“Kıyıyı gözden kaybetmeye cesaret etmedikçe, insan yeni okyanuslar keşfedemez.”

“Bazen ölmek isteyecek bir neden değil de, yaşamanı gerektirecek bir sebep bulamazsın.”

“Birini sevmek için bir nedene ihtiyacın yok ki. Bazen sadece seversin. Sebepsiz…”

“Herkes aptallıklarına bahane olacak saçma sebepler bulur.”

10 yorum:

  1. Tatlım ben bu kitapta Emir karakteri dışında hiçbirini sevemedim. Açıkçası okunmasa da olur bir seriydi benim için.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim Sahra'dan tut diğer tüm karakterlere kadar içimden "Ne yapıyor bunlar?" diye geçti kitabı okurken. Özellikle Sahra'yı bir türlü çözemedim. Emir mi Ahmet mi Mutlu Kelebek mi hangisini sevdiğini bilmiyor bence. Bana kalırsa incelemede de belirttiğim gibi kendiyle çelişen, denge kuramayan bir karakter. O yönden seri benim için de harika diyemeyeceğim bir seri oldu maalesef.
      Yorumun için çok teşekkür ederim, düşüncelerin benim için çok önemliydi. Tekrardan çok teşekkür ediyor ve sevgiler gönderiyorum! :)

      Sil
  2. konu güzel yaaa arada sıkıntı olsa daaa :) sahrayı deliyi :) merak ettiiiim. devamı da var yani pekuuu :) yazdım listeyeee :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım benden daha çok beğenirsin diyeyim o zaman deep! Sevgilerimi gönderiyoruuuuuuuuum! :)

      Sil
  3. Merhaba. Ben bu kitabı okumaya başladım ama dediğiniz gibi ortaları okurken o kadar yalpaladı ki beni daha fazla devam edemedim. Ama merak da ediyorum. :) Kimi seçti falan. Söylerseniz çok mutlu olurum. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar. Ben de diğer kitabın yarısına kadar okuyabildiğim için kimi seçtiğini bilmiyorum. :)

      Sil
  4. Ay çöreği kitabını dün gece bitirdim aslında gündüz de bitirebilirdim ama bile isteye okumadım çünkü bittiğinde ağlamak istiyordum. Başardım da diyebilirim. Aslında bir gerçek daha söylemeliyim hayatımda çok fazla ağladığım kitaplar arasına girmeyi başaran bir kitap oldu benim için. Çok mutsuzum evet bu kitap yüzünden:/ daha önümde ikinci serisi var! Ben bu kitaba daha doğrusu Zeynep sahra ya aşığım. O kadar etkileyici bir kitap olmuş ki her okuduğumda kendi sıkıcı bir o kadar da kötü insanlarla dolu hayatımda kurtulup sanki başka diyarlara gidiyormuşum gibi hissettirdi işte ben bu kitapta en çok ta bunu sevdim..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir yazarın sizde böyle duygular yaratabilmesi büyük başarıdır bence. Umarım seveceğiniz daha nice kitaplar yayımlar. Doğrusu ben Zeynep Sahra'nın "Broke & Light" kitabını daha çok sevdim. "Ayçöreği" çok da bana göre değildi ama renkler ve zevkler tartışılmaz tabii ki. :)
      Çoğumuzun hayatında bahsettiğiniz gibi kötü insanlar mevcut. Ne zaman canınız sıkılırsa Bloğumun kapısı daima açık. Beklerim. Sevgiler... :)

      Sil