Light Pink Pointer

10 Ocak 2020 Cuma

Warcross | Kitap Yorumu


Merhabalar! Bugünkü incelememde kitaplarına bayıldığım bir yazar olan Marie Lu’nun “Warcross” kitabının incelemesini yapacağım. Aynı zamanda Marie Lu’nun “Genç Elitler” kitabının da incelemesini yapmış bulunmaktayım. Hemen linkini de vereyim.

“Genç Elitler” kitap yorumu: Buraya Tıkla!

Daha fazla uzatmadan incelememe geçeyim en iyisi!

Ne anlatıyor?

Hideo Tanaka isimli bir gencin 13 yaşındayken Warcross adlı oyunu yaratması ile bütün dünya bu sanal gerçeklik oyununu konuşur. Ama bu oyun normal bir sanal gerçeklik oyunu değildir. Sanki gerçekten oyunun içindeymişsiniz gibi fazlasıyla gerçekçi bir görüntüsü vardır. Bu kadar gerçekçi olması sebebine ise aslında illüzyon denebilir. Çünkü beyine gönderilen algılar sayesinde aslında bu kadar gerçekçidir.

Warcross’un yapımının üstünden 10 yıl geçmiştir ve Hideo Tanaka bir milyarder olmuştur. Herkes Warcross’un bir parçası olmuştur.

Emika Chen ise fakirlik içinde yaşayan, babasının ölümünden sonra ne yapacağını bilememiş, kira parasını nasıl yetiştireceğini düşünen bir genç kızdır. Aynı zamanda Emika polislerin yakalamak için zamanının olmadığı, yasadışı işler yapan Warcross oyuncularını yakalamaktadır. Bu işe de ödül avcılığı denilmektedir. Geçimini ödül avcılığından sağladığı parayla az da olsa sağlamaktadır.

Warcross aslında iki takımın birbirlerinin kafalarının üstündeki cevherleri almayı amaç güden bir çevrimiçi oyun. Warcross Şampiyonaları da milyonlarca insan tarafından izlenmekte, ünlü Warcross oyuncuları tarafından oynanmaktadır.

Bir gün Emika Chen, Warcross Şampiyonasının içine bir kod hatası ile sızar. İzleyiciler ve oyuncular bir anda arenanın içinde canlanan Emika’yı görünce Emika dünyaca konuşulan bir isim haline gelir. Emika normalde izleyici olarak Warcross Şampiyonasına girmiştir. Şampiyonada oynayan kişiler izleyicileri göremez. Ama Emika yaptığı kod hatasından dolayı görünür hale gelmiş ve oyunun ortasında canlanmıştır.

Emika dünyaca ünlü bir şampiyonayı yarıda kestiği için kendisinin başına gelecek olası kötü ihtimalleri düşünürken oyunun yapımcısı Hideo Tanaka ters köşe yapar. Emika’yı azarlamak, davalık yapmak yerine ona bir iş teklifi sunar. Ve bu iş teklifi kesinlikle reddedilemeyecek bir iş teklifidir. Böylece Emika New York sokaklarında iken kendini Japonya’da bulur. Emika’nın da macerası başlamış olur.

Benim düşüncelerim neler?

Marie Lu’nun Warcross kitabı kapağı kadar renkli ve heyecan doluydu. Adrenalin kitabın her kelimesinden içimize doğru işliyor. Lu’nun yarattığı sanal gerçeklik evreni olan Warcross iliklerine kadar mükemmel bir şekilde tasarlanmış.

Kitabın sonlarına doğru Death Note animesindeki gibi adalet anlayışını sorgulamaya başlıyoruz tıpkı ana karakterimiz Emika gibi.

Kitaba bayıldım. Zaten Marie Lu’nun “Genç Elitler” kitabından dolayı ona karşı bir hayranlık besliyordum şimdi daha da bir kendisinin kitaplarına bayılmaya başladım.

Gerçek kötünün kim olduğunu sorgulayacağınız bir eser. Kod dünyasında kaybolmaya hazır olun çünkü Marie Lu’nun Warcross’u karşımızda tüm harikalığıyla duruyor!

Umarım kitabı beğenirsiniz değerli okuyucularım. Kendinize çok iyi bakın, kucak dolusu sevgiler gönderiyorum!

Alıntılar

“Her kilitli kapının bir anahtarı vardır.”

“Herkes dünya barışını sözde destekler gibi görünür. Kendilerini iyi göstermek için anlamsız sorulara hoş bir cevap olarak kullanırlar bunu.”

“Ve güzellik insanlara binlerce zalimliği unutturabiliyordu.”

10 yorum:

  1. Çıktığı zamandan beri hep iyi yorumlar okuyorum bu kitap hakkında. Merak da ediyorum ama ne zaman okurum bilemiyorum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçekten çok güzel bir kitap. Umarım en yakın zamanda okuyabilirsin. Okuyucuyu bambaşka bir boyuta taşıyan harika kitaplardan. Yorumun için çok teşekkür ederim kocaman sevgiler ve öpücükler gönderiyorum! :)

      Sil
  2. hımmms bu da okunurmuşşşş :) genç elitler de aklımda olsuuun :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selam deep! Umarım çok beğenirsin. Ben şahsen Warcross'a bayıldım. Devam kitabı olan Wildcard ise ayrı bir adrenalin ile dolu. İkisi de mükemmeldi :)
      Yorumun için çok ama çok teşekkür ediyorum ve kocaman sevgiler gönderiyorum :)

      Sil
  3. mimledim seniii, yani zamanın olursaaa ve yapmak istersen yapsan yaaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çooooooooook teşekkür ederimm!
      En kısa sürede hatta şimdi yazmaya geçiyorum. Deep beni mimler de ben yazmaz mıyım hiç :)

      Sil
    2. oleeey şekerliiik :)

      Sil
  4. en çok sevdiğim şu girişteki 'Kitapları seven ve sıkıcı hayatı olan bir kızın, aslında çok da ilgi çekmeyecek blogu..' yazısı çok samimi bence

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaa çok teşekkür ederim! Böyle düşünmeniz beni çok mutlu etti. Yorumunuzu okurken sıcacık bir şekilde gülümsedim. Çok teşekkür ederim bu harika yorumunuz için! Kendinize çok iyi bakın kucak dolusu sevgiler! :)

      Sil