Merhabalar!
Bugünkü incelememde kitaplarına bayıldığım bir yazar olan Marie Lu’nun “Warcross”
kitabının incelemesini yapacağım. Aynı zamanda Marie Lu’nun “Genç Elitler”
kitabının da incelemesini yapmış bulunmaktayım. Hemen linkini de vereyim.
“Genç
Elitler” kitap yorumu: Buraya Tıkla!
Daha fazla
uzatmadan incelememe geçeyim en iyisi!
Ne anlatıyor?
Hideo Tanaka isimli bir gencin 13 yaşındayken Warcross adlı oyunu yaratması ile bütün dünya bu sanal gerçeklik oyununu konuşur. Ama bu oyun normal bir sanal gerçeklik oyunu değildir. Sanki gerçekten oyunun içindeymişsiniz gibi fazlasıyla gerçekçi bir görüntüsü vardır. Bu kadar gerçekçi olması sebebine ise aslında illüzyon denebilir. Çünkü beyine gönderilen algılar sayesinde aslında bu kadar gerçekçidir.
Warcross’un
yapımının üstünden 10 yıl geçmiştir ve Hideo Tanaka bir milyarder olmuştur.
Herkes Warcross’un bir parçası olmuştur.
Emika Chen
ise fakirlik içinde yaşayan, babasının ölümünden sonra ne yapacağını bilememiş,
kira parasını nasıl yetiştireceğini düşünen bir genç kızdır. Aynı zamanda Emika
polislerin yakalamak için zamanının olmadığı, yasadışı işler yapan Warcross
oyuncularını yakalamaktadır. Bu işe de ödül avcılığı denilmektedir. Geçimini
ödül avcılığından sağladığı parayla az da olsa sağlamaktadır.
Warcross
aslında iki takımın birbirlerinin kafalarının üstündeki cevherleri almayı amaç
güden bir çevrimiçi oyun. Warcross Şampiyonaları da milyonlarca insan
tarafından izlenmekte, ünlü Warcross oyuncuları tarafından oynanmaktadır.
Bir gün
Emika Chen, Warcross Şampiyonasının içine bir kod hatası ile sızar. İzleyiciler
ve oyuncular bir anda arenanın içinde canlanan Emika’yı görünce Emika dünyaca
konuşulan bir isim haline gelir. Emika normalde izleyici olarak Warcross
Şampiyonasına girmiştir. Şampiyonada oynayan kişiler izleyicileri göremez. Ama
Emika yaptığı kod hatasından dolayı görünür hale gelmiş ve oyunun ortasında
canlanmıştır.
Emika
dünyaca ünlü bir şampiyonayı yarıda kestiği için kendisinin başına gelecek
olası kötü ihtimalleri düşünürken oyunun yapımcısı Hideo Tanaka ters köşe
yapar. Emika’yı azarlamak, davalık yapmak yerine ona bir iş teklifi sunar. Ve
bu iş teklifi kesinlikle reddedilemeyecek bir iş teklifidir. Böylece Emika New
York sokaklarında iken kendini Japonya’da bulur. Emika’nın da macerası başlamış
olur.
Marie Lu’nun
Warcross kitabı kapağı kadar renkli ve heyecan doluydu. Adrenalin kitabın her
kelimesinden içimize doğru işliyor. Lu’nun yarattığı sanal gerçeklik evreni
olan Warcross iliklerine kadar mükemmel bir şekilde tasarlanmış.
Kitabın
sonlarına doğru Death Note animesindeki gibi adalet anlayışını sorgulamaya
başlıyoruz tıpkı ana karakterimiz Emika gibi.
Kitaba
bayıldım. Zaten Marie Lu’nun “Genç Elitler” kitabından dolayı ona karşı bir
hayranlık besliyordum şimdi daha da bir kendisinin kitaplarına bayılmaya
başladım.
Gerçek
kötünün kim olduğunu sorgulayacağınız bir eser. Kod dünyasında kaybolmaya hazır
olun çünkü Marie Lu’nun Warcross’u karşımızda tüm harikalığıyla duruyor!
Umarım
kitabı beğenirsiniz değerli okuyucularım. Kendinize çok iyi bakın, kucak dolusu
sevgiler gönderiyorum!
Alıntılar
“Her kilitli
kapının bir anahtarı vardır.”
“Herkes
dünya barışını sözde destekler gibi görünür. Kendilerini iyi göstermek için
anlamsız sorulara hoş bir cevap olarak kullanırlar bunu.”
“Ve güzellik
insanlara binlerce zalimliği unutturabiliyordu.”
Çıktığı zamandan beri hep iyi yorumlar okuyorum bu kitap hakkında. Merak da ediyorum ama ne zaman okurum bilemiyorum :)
YanıtlaSilGerçekten çok güzel bir kitap. Umarım en yakın zamanda okuyabilirsin. Okuyucuyu bambaşka bir boyuta taşıyan harika kitaplardan. Yorumun için çok teşekkür ederim kocaman sevgiler ve öpücükler gönderiyorum! :)
Sil♥
hımmms bu da okunurmuşşşş :) genç elitler de aklımda olsuuun :)
YanıtlaSilSelam deep! Umarım çok beğenirsin. Ben şahsen Warcross'a bayıldım. Devam kitabı olan Wildcard ise ayrı bir adrenalin ile dolu. İkisi de mükemmeldi :)
SilYorumun için çok ama çok teşekkür ediyorum ve kocaman sevgiler gönderiyorum :)
♥
pikiş :)
Silmimledim seniii, yani zamanın olursaaa ve yapmak istersen yapsan yaaa :)
YanıtlaSilÇooooooooook teşekkür ederimm!
SilEn kısa sürede hatta şimdi yazmaya geçiyorum. Deep beni mimler de ben yazmaz mıyım hiç :)
♥
oleeey şekerliiik :)
Silen çok sevdiğim şu girişteki 'Kitapları seven ve sıkıcı hayatı olan bir kızın, aslında çok da ilgi çekmeyecek blogu..' yazısı çok samimi bence
YanıtlaSilYaa çok teşekkür ederim! Böyle düşünmeniz beni çok mutlu etti. Yorumunuzu okurken sıcacık bir şekilde gülümsedim. Çok teşekkür ederim bu harika yorumunuz için! Kendinize çok iyi bakın kucak dolusu sevgiler! :)
Sil♥