Hepinize selamlar. Bugün sizlere Jose Saramago’nun yazdığı “Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş” isimli kitabı inceliyorum. Umarım bu incelememden memnun kalırsınız.
Ne
anlatıyor?
İlk başta bu
durum ülkede büyük bir sevinç havası oluşmasına sebep olu
r. Ölümsüzlük düşüncesi
kimin hoşuna gitmezdi ki?
Ama bu sevinç dalgası kısa sürede dağılır ve yerini karmaşaya bırakır. Ölümsüzlük,
birçok sektörün batmasına sebep olur ve toplum içinde bir kaos ortamı peyda
olur.
Bunun
üzerine “ölüm”ün ta kendisi işe müdahale eder. İnsanlara verdiği bu ayrıcalığın
boşa çıktığını düşünür ve ölümü topluma geri getirir. Ama yeni bir kural
getirir ölüm. Yaşamının sonuna gelecek kişilere bu durum 1 hafta öncesinden
haber verilecektir. Böylece bu kişi sevdikleriyle vedalaşabilecek ve yerine
getirmesi gereken görevleri ölmeden önce yerine getirebilecektir.
Ölümün bu
kararı üzerine insanlar ne yapacaklarını şaşırırlar. Her ne kadar mantıklı
görünse de bu karar da ters teper. İnsanlar öleceklerinin bilinciyle bir
korkuya kapılıyor, aynı zamanda “Zaten öleceğim.” düşüncesiyle hiçbir
sorumluluklarını yerine getirmiyorlardır. Herkes ölümün kapıya dayanacağı günü
bekliyor, hayatlarını korku içinde devam ettiriyorlardır.
Mektuplarıyla
insanların yaşamlarının son 1 haftasını haber veren Ölüm, eksiksiz bir şekilde
görevini yerine getiriyor ve ölecek insanlara her gün mektuplar yolluyordur. Bu
şekilde devam ederken günün birinde gönderdiği bir mektup gizemli bir şekilde
kendisine geri döner.
Böyle bir
şey mümkün değildir, kendisi koskoca ölüm’ken nasıl olur da verdiği karar hükümsüz
olurdu? Bunun üzerine mektubu tekrar tekrar gönderir ama her seferinde mektup
tekrardan geri döner. Ölüm, son bir çare olarak mektubu geri dönen kişiyi
ziyaret eder.
Mektubu geri
dönen kişi bir müzisyendir. Oldukça sıradan bir hayatı vardır. Çökmüş ve yaş
almış olan bu adam, köpeğiyle yaşıyor ve umutsuzluk içinde hayatın tekdüzeliği
içinde benliğini kaybediyordur.
Nasıl olurdu
da böyle sıradan biri için ölüm hükümsüz olabilirdi? Bunun üzerine Ölüm, her
gün bu adamı gizlice ziyaret eder ve farkında olmadan bu adamın hayatının
içinde kendisine bir yer bulur.
Benim
düşüncelerim neler?
Ölümsüzlüğün
toplum ve siyaset üzerindeki etkisini gözlemliyoruz aslında kitabın yarısı
boyunca. Ölümsüzlüğün mutluluk getireceğine dair umutların ters tepişini ve
düzeni nasıl bozduğunu okuduğumuz her bir sayfada “Şimdi ne olacak?” diye
düşünerek ilerliyoruz.
İlk başlarda
sıradan bir şekilde ilerlediğini düşünmüştüm kitabın. Ta ki ölümün müzisyen
adamla tanışışına kadar.
Kitap o
kadar güzel ve o kadar kaliteli bir kurgu üzerine kurulmuş ki elimden
bırakamadım. Toplumun üzerine çöken ve bu kötü durumda birlikte olunması
gerekirken herkesin nasıl çıkar peşine düştüğünü gözlemliyor ve yavaşça
toplumun üzerine çöken o umutsuzluğu buram buram hissediyoruz. Tabii siyasi
dengeler de bozuluyor ve işler iyice sarpa sarıyor.
Sonu çarpıcı
biten bir kitaptı. Jose Saramago’nun daha önce “Körlük” kitabını okumuştum. Onda
da benzer duygular içerisine girmiştim. Beni yine pişman etmedi. Gerek dilin
sadeliği olsun gerekse yazarın bazı yerlerde okura açıklama yapar gibi bir
yazım dili benimsemesiyle olsun kitap oldukça akıcıydı.
Müzisyen
adamın ölmemesi daha doğrusu ölememesi durumu üzerine biraz düşününce yaptığım
çıkarım ise adamın zaten “yaşamıyor” oluşu oldu.
Hayatını
öyle büyük bir bunalımın pençesinde yaşıyordu ki bana kalırsa zaten kendisi bu
hayatı yaşamıyordu. Yaşamayan birini öldüremezdiniz. Böylece ölüm de “yaşamayan”
bu adamı öldüremedi.
Çok beğendiğim
ve şiddetle tavsiye ettiğim bir kitap “Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş”. Okuduğunuza
asla pişman olmayacaksınız.
Dediğim gibi
yazarın “Körlük” kitabını da okudum. Kitabı aynı zamanda inceledim. İncelememe ulaşmak
isterseniz buraya tıklayabilirsiniz.
Siz “Ölüm
Bir Varmış Bir Yokmuş” isimli kitabı okudunuz mu? Okuduysanız sizin
düşünceleriniz neler?
İncelememi
okuduğunuz için çok teşekkür ederim. Kendinize çok dikkat edin, sağlıcakla
kalın…
Bu kitaba
puanım: 8/10
Alıntılar
“Düşündüm de
kim olduğuna dair hiçbir fikrim olmadığını fark ettim, ama bunun hiç önemi yok,
önemli olan birbirimizi sevmemiz.”
Kitap gerçekten ilgi çekiciymiş, daha önce hiç duymamıştım. :) Teşekkürler bizimle tanıştırdığın için.
YanıtlaSilAsıl ben teşekkür ederim bu güzel yorum için. Keyifli okumalar şimdiden. :)
Silne değişik bir konu bu, bir iki kitabını okudum bu yazarın, her kitabı değişik demekki :)
YanıtlaSilÇok güzel bir kitap ya. Ben de iki kitabını okudum, umarım daha nicelerini okurum. :)
Sil