Light Pink Pointer

22 Ocak 2022 Cumartesi

Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş | Kitap Yorumu

Hepinize selamlar. Bugün sizlere Jose Saramago’nun yazdığı “Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş” isimli kitabı inceliyorum. Umarım bu incelememden memnun kalırsınız.

Ne anlatıyor?

Hayat normal bir şekilde devam ederken günün birinde ölüm, işini yapmayı bırakır ve bir gün boyunca hiç kimse ölmez. Ertesi gün ve ondan sonraki günlerde de hiç kimse ölmeyince işler çığırından çıkar.

İlk başta bu durum ülkede büyük bir sevinç havası oluşmasına sebep olu
r. Ölümsüzlük düşüncesi kimin hoşuna gitmezdi ki?
Ama bu sevinç dalgası kısa sürede dağılır ve yerini karmaşaya bırakır. Ölümsüzlük, birçok sektörün batmasına sebep olur ve toplum içinde bir kaos ortamı peyda olur.

Bunun üzerine “ölüm”ün ta kendisi işe müdahale eder. İnsanlara verdiği bu ayrıcalığın boşa çıktığını düşünür ve ölümü topluma geri getirir. Ama yeni bir kural getirir ölüm. Yaşamının sonuna gelecek kişilere bu durum 1 hafta öncesinden haber verilecektir. Böylece bu kişi sevdikleriyle vedalaşabilecek ve yerine getirmesi gereken görevleri ölmeden önce yerine getirebilecektir.

Ölümün bu kararı üzerine insanlar ne yapacaklarını şaşırırlar. Her ne kadar mantıklı görünse de bu karar da ters teper. İnsanlar öleceklerinin bilinciyle bir korkuya kapılıyor, aynı zamanda “Zaten öleceğim.” düşüncesiyle hiçbir sorumluluklarını yerine getirmiyorlardır. Herkes ölümün kapıya dayanacağı günü bekliyor, hayatlarını korku içinde devam ettiriyorlardır.

Mektuplarıyla insanların yaşamlarının son 1 haftasını haber veren Ölüm, eksiksiz bir şekilde görevini yerine getiriyor ve ölecek insanlara her gün mektuplar yolluyordur. Bu şekilde devam ederken günün birinde gönderdiği bir mektup gizemli bir şekilde kendisine geri döner.

Böyle bir şey mümkün değildir, kendisi koskoca ölüm’ken nasıl olur da verdiği karar hükümsüz olurdu? Bunun üzerine mektubu tekrar tekrar gönderir ama her seferinde mektup tekrardan geri döner. Ölüm, son bir çare olarak mektubu geri dönen kişiyi ziyaret eder.

Mektubu geri dönen kişi bir müzisyendir. Oldukça sıradan bir hayatı vardır. Çökmüş ve yaş almış olan bu adam, köpeğiyle yaşıyor ve umutsuzluk içinde hayatın tekdüzeliği içinde benliğini kaybediyordur.

Nasıl olurdu da böyle sıradan biri için ölüm hükümsüz olabilirdi? Bunun üzerine Ölüm, her gün bu adamı gizlice ziyaret eder ve farkında olmadan bu adamın hayatının içinde kendisine bir yer bulur.

Benim düşüncelerim neler?

Ölümsüzlüğün toplum ve siyaset üzerindeki etkisini gözlemliyoruz aslında kitabın yarısı boyunca. Ölümsüzlüğün mutluluk getireceğine dair umutların ters tepişini ve düzeni nasıl bozduğunu okuduğumuz her bir sayfada “Şimdi ne olacak?” diye düşünerek ilerliyoruz.

İlk başlarda sıradan bir şekilde ilerlediğini düşünmüştüm kitabın. Ta ki ölümün müzisyen adamla tanışışına kadar.

Kitap o kadar güzel ve o kadar kaliteli bir kurgu üzerine kurulmuş ki elimden bırakamadım. Toplumun üzerine çöken ve bu kötü durumda birlikte olunması gerekirken herkesin nasıl çıkar peşine düştüğünü gözlemliyor ve yavaşça toplumun üzerine çöken o umutsuzluğu buram buram hissediyoruz. Tabii siyasi dengeler de bozuluyor ve işler iyice sarpa sarıyor.

Sonu çarpıcı biten bir kitaptı. Jose Saramago’nun daha önce “Körlük” kitabını okumuştum. Onda da benzer duygular içerisine girmiştim. Beni yine pişman etmedi. Gerek dilin sadeliği olsun gerekse yazarın bazı yerlerde okura açıklama yapar gibi bir yazım dili benimsemesiyle olsun kitap oldukça akıcıydı.

Müzisyen adamın ölmemesi daha doğrusu ölememesi durumu üzerine biraz düşününce yaptığım çıkarım ise adamın zaten “yaşamıyor” oluşu oldu.

Hayatını öyle büyük bir bunalımın pençesinde yaşıyordu ki bana kalırsa zaten kendisi bu hayatı yaşamıyordu. Yaşamayan birini öldüremezdiniz. Böylece ölüm de “yaşamayan” bu adamı öldüremedi.

Çok beğendiğim ve şiddetle tavsiye ettiğim bir kitap “Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş”. Okuduğunuza asla pişman olmayacaksınız.

Dediğim gibi yazarın “Körlük” kitabını da okudum. Kitabı aynı zamanda inceledim. İncelememe ulaşmak isterseniz buraya tıklayabilirsiniz.

Siz “Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş” isimli kitabı okudunuz mu? Okuduysanız sizin düşünceleriniz neler?

İncelememi okuduğunuz için çok teşekkür ederim. Kendinize çok dikkat edin, sağlıcakla kalın…

Bu kitaba puanım: 8/10

Alıntılar

“Düşündüm de kim olduğuna dair hiçbir fikrim olmadığını fark ettim, ama bunun hiç önemi yok, önemli olan birbirimizi sevmemiz.”

 

4 yorum:

  1. Kitap gerçekten ilgi çekiciymiş, daha önce hiç duymamıştım. :) Teşekkürler bizimle tanıştırdığın için.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Asıl ben teşekkür ederim bu güzel yorum için. Keyifli okumalar şimdiden. :)

      Sil
  2. ne değişik bir konu bu, bir iki kitabını okudum bu yazarın, her kitabı değişik demekki :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok güzel bir kitap ya. Ben de iki kitabını okudum, umarım daha nicelerini okurum. :)

      Sil