Hepinize selamlar. Bugün sizlere Mary Wollstonecraft’ın yazdığı “Kadın Haklarının Gerekçelendirilmesi” isimli kitabı inceliyorum. Umarım bu incelemem sizler için yararlı olur.
Ne anlatıyor?
/ Benim düşüncelerim neler?
Kızları küçük
yaşlardan itibaren savunmasız ve zayıf yetiştiren aileler, eğitim yetersizliği,
kadınların kendilerini geliştirecek haklara sahip olmaması ve en önemlisi
toplum içindeki erdem sorununa değiniyor yazar. Tabii bu ve bunun benzeri
problemleri farklı başlıklar adı altında inceleyerek görüşlerini ayrıntılı bir
şekilde ele alıyor ve destekliyor.
Kadınların
sadece haz vermek için ve kendilerinin kölesi olması için var olduğuna inanan
erkekleri eleştirmekle kalmıyor, aynı zamanda kadınların da yaptıkları
hatalardan bahsediyor. Objektif ve çift taraflı yazan yazarımız kendisinin
döneminin çok ötesinde olduğunu kanıtlıyor ve bizlere de eşsiz bir yazı
sunuyor.
Kadın haklarının
neden gerekli olduğunu anlatırken bir yandan toplumdaki diğer sorunlara da
değiniyor Wollstonecraft. Her açıdan oldukça kaliteli bir eser.
Okumaktan
büyük bir zevk aldığım ve herkesin okuması gerektiğini düşündüğüm bir eser. Siz
“Kadın Haklarının Gerekçelendirilmesi”ni okudunuz mu? Okuduysanız sizin
düşünceleriniz neler?
İncelememi okuduğunuz için teşekkür ederim. Kendinize iyi bakın, sağlıcakla
kalın…
Bu kitaba
puanım: 8/10
Alıntılar
“Erkekler
kendi özgürlükleri için, kendi mutluluklarına ilişkin olarak kendi adlarına
karar verebilmek için mücadele edebilirken, kadınların, onların mutluluğu
düşünülerek yapılsa bile, baskı altına alınması tutarsız ve haksız bir davranış
değil mi? Kadın akıl melekesini erkekle paylaşıyorsa, erkeği bu konudaki tek hakim
yapan güç nedir?”
“Tarihi
düşündüğümde ve içinde yaşadığımız dünyaya baktığımda, endişe duymadan
edemiyorum; içimi büyük bir üzüntü ve öfke kaplıyor; iç geçiriyorum ve şunu
kabul etmek zorunda kalıyorum: Ya doğa insanla insan arasında büyük bir fark
gözetmiş ya da dünyaya şimdiye dek egemen olan medeniyet son derece taraflı
davranmış.”
“Dört bir
yanda erkeksi kadınlar karşısında korku ve tiksintiyle haykırıldığını
duyuyorum; peki, hangi kadınlara erkeksi diyoruz? Eğer erkeklerin bu
hoşnutsuzluğu avlanma, silah kullanma ve kumar oynama hevesine yönelikse, bu
haykırışlara ben de yürekten katılırım; ama aynı hoşnutsuzluk erkeklere özgü
erdemlerin taklit edilmesine ya da hayvanlar seviyesinin üstüne çıkararak
kapsayıcı bir şekilde insanoğlu diye adlandırılan sınıfa dahil edecek beceri ve
erdemlerin edinilmesine yönelikse; -kadınları felsefi bir açıdan gözlemlenen
herkesin, benimle birlikte kadınların her geçen gün biraz daha erkeksileşmesini
dilemesini beklerim.”
“Çünkü
kadınlara, Yaradan tarafından insanlık erdemlerini ve öğrendikleri bilgileri de
kullanarak gelecekteki umutlarımızı dayandıracağımız en sağlam zemin olan
kişilik sağlamlığı edinme yazgısı çizildiği kabul edilecek olursa, onların
yüzlerini ışık kaynağına dönmelerini izin verilmelidir; kadınlar izleyecekleri
yaşam çizgisini yalnızca bir uydunun yanıp sönen ışığına bakarak belirlemeye
zorlanmamalıdırlar.”
“Ahlakın tek
bir ebedi temeli varsa, elbette doğruluğa uygun tek bir kural olacaktır. Her
kim ki erdemi kendi çıkarları ve rahatı için feda eder ya da görevi erdemli
davranmak iken salt gününü gün etmek için yaşar, o kişi güven ve saygı hak eden
biri değildir.”
“Tüm bunları
bir ütopyacının hülyaları olarak görülebilir. -Bu hülyaları ruhuma koyan ve
bana kendi aklım kullanma cesareti veren Tanrı sayesinde, erdemlerimi
desteklemek için yalnızca O'na bağımlı olacağım güne kadar, kendi cinsimi
köleleştiren önyargılara karşı var gücümle savaşacağım.”
“Gerçekten
yüreğinden geçenleri söyleyebilen ne kadar az insan vardır!”
Feminist okumalar listemde var bu. :) Ama sıra gelmedi bir türlü alıp okumaya. :)
YanıtlaSilUmarım en kısa sürede okursunuz. Gerçekten çok güzel. Şimdiden keyifli okumalar. :)
Silokumadım, ama ilginç gelmiştir böyle kitaplar... objektif değilse zaten çöptür, mesela kadınlar kendilerini en çok bizim ülkemizde rezil ediyor... özellikle TV'de görüyoruz
YanıtlaSilduymadım, hasan ali yücel serisi mi, o zaman eski kitap, ne zaman yazılmış acaba?
YanıtlaSilTürkiye İş Bankası ilk basımı Mart 2007'de yapmış. Asıl yazıldığı tarih hakkında bir bilgim yok ama.
YanıtlaSilhafta sonu blogunu bloguma koydum şekerlik :)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim deep, hemen uğruyorum! :)
Silemeğinize sağlık dünya döndükçe kadın hakları için çabalamaya devam edicez başka çare yok ben de beklerim sayfama isterseniz sevgilerimle
YanıtlaSilYorumunuz için çok teşekkür ederim, kesinlikle katılıyorum dediklerinize. Mutlaka bloğunuza uğrayacağım. Sevgiler.
Sil