Light Pink Pointer

30 Ocak 2022 Pazar

Kadın Haklarının Gerekçelendirilmesi | Kitap Yorumu

Hepinize selamlar. Bugün sizlere Mary Wollstonecraft’ın yazdığı “Kadın Haklarının Gerekçelendirilmesi” isimli kitabı inceliyorum. Umarım bu incelemem sizler için yararlı olur.

Ne anlatıyor? / Benim düşüncelerim neler?

Mary Wollstonecraft bu kitabında kadınların neden toplumda küçük görüldüklerine, bunların sebeplerinin neler olduğuna ve bunları düzeltmek için neler yapılabileceğine değinmiştir.

Kızları küçük yaşlardan itibaren savunmasız ve zayıf yetiştiren aileler, eğitim yetersizliği, kadınların kendilerini geliştirecek haklara sahip olmaması ve en önemlisi toplum içindeki erdem sorununa değiniyor yazar. Tabii bu ve bunun benzeri problemleri farklı başlıklar adı altında inceleyerek görüşlerini ayrıntılı bir şekilde ele alıyor ve destekliyor.

Kadınların sadece haz vermek için ve kendilerinin kölesi olması için var olduğuna inanan erkekleri eleştirmekle kalmıyor, aynı zamanda kadınların da yaptıkları hatalardan bahsediyor. Objektif ve çift taraflı yazan yazarımız kendisinin döneminin çok ötesinde olduğunu kanıtlıyor ve bizlere de eşsiz bir yazı sunuyor.

Kadın haklarının neden gerekli olduğunu anlatırken bir yandan toplumdaki diğer sorunlara da değiniyor Wollstonecraft. Her açıdan oldukça kaliteli bir eser.

Okumaktan büyük bir zevk aldığım ve herkesin okuması gerektiğini düşündüğüm bir eser. Siz “Kadın Haklarının Gerekçelendirilmesi”ni okudunuz mu? Okuduysanız sizin düşünceleriniz neler?
İncelememi okuduğunuz için teşekkür ederim. Kendinize iyi bakın, sağlıcakla kalın…

Bu kitaba puanım: 8/10

Alıntılar

“Erkekler kendi özgürlükleri için, kendi mutluluklarına ilişkin olarak kendi adlarına karar verebilmek için mücadele edebilirken, kadınların, onların mutluluğu düşünülerek yapılsa bile, baskı altına alınması tutarsız ve haksız bir davranış değil mi? Kadın akıl melekesini erkekle paylaşıyorsa, erkeği bu konudaki tek hakim yapan güç nedir?”

“Tarihi düşündüğümde ve içinde yaşadığımız dünyaya baktığımda, endişe duymadan edemiyorum; içimi büyük bir üzüntü ve öfke kaplıyor; iç geçiriyorum ve şunu kabul etmek zorunda kalıyorum: Ya doğa insanla insan arasında büyük bir fark gözetmiş ya da dünyaya şimdiye dek egemen olan medeniyet son derece taraflı davranmış.”

“Dört bir yanda erkeksi kadınlar karşısında korku ve tiksintiyle haykırıldığını duyuyorum; peki, hangi kadınlara erkeksi diyoruz? Eğer erkeklerin bu hoşnutsuzluğu avlanma, silah kullanma ve kumar oynama hevesine yönelikse, bu haykırışlara ben de yürekten katılırım; ama aynı hoşnutsuzluk erkeklere özgü erdemlerin taklit edilmesine ya da hayvanlar seviyesinin üstüne çıkararak kapsayıcı bir şekilde insanoğlu diye adlandırılan sınıfa dahil edecek beceri ve erdemlerin edinilmesine yönelikse; -kadınları felsefi bir açıdan gözlemlenen herkesin, benimle birlikte kadınların her geçen gün biraz daha erkeksileşmesini dilemesini beklerim.”

“Çünkü kadınlara, Yaradan tarafından insanlık erdemlerini ve öğrendikleri bilgileri de kullanarak gelecekteki umutlarımızı dayandıracağımız en sağlam zemin olan kişilik sağlamlığı edinme yazgısı çizildiği kabul edilecek olursa, onların yüzlerini ışık kaynağına dönmelerini izin verilmelidir; kadınlar izleyecekleri yaşam çizgisini yalnızca bir uydunun yanıp sönen ışığına bakarak belirlemeye zorlanmamalıdırlar.”

“Ahlakın tek bir ebedi temeli varsa, elbette doğruluğa uygun tek bir kural olacaktır. Her kim ki erdemi kendi çıkarları ve rahatı için feda eder ya da görevi erdemli davranmak iken salt gününü gün etmek için yaşar, o kişi güven ve saygı hak eden biri değildir.”

“Tüm bunları bir ütopyacının hülyaları olarak görülebilir. -Bu hülyaları ruhuma koyan ve bana kendi aklım kullanma cesareti veren Tanrı sayesinde, erdemlerimi desteklemek için yalnızca O'na bağımlı olacağım güne kadar, kendi cinsimi köleleştiren önyargılara karşı var gücümle savaşacağım.”

“Gerçekten yüreğinden geçenleri söyleyebilen ne kadar az insan vardır!”

 

9 yorum:

  1. Feminist okumalar listemde var bu. :) Ama sıra gelmedi bir türlü alıp okumaya. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım en kısa sürede okursunuz. Gerçekten çok güzel. Şimdiden keyifli okumalar. :)

      Sil
  2. okumadım, ama ilginç gelmiştir böyle kitaplar... objektif değilse zaten çöptür, mesela kadınlar kendilerini en çok bizim ülkemizde rezil ediyor... özellikle TV'de görüyoruz

    YanıtlaSil
  3. duymadım, hasan ali yücel serisi mi, o zaman eski kitap, ne zaman yazılmış acaba?

    YanıtlaSil
  4. Türkiye İş Bankası ilk basımı Mart 2007'de yapmış. Asıl yazıldığı tarih hakkında bir bilgim yok ama.

    YanıtlaSil
  5. hafta sonu blogunu bloguma koydum şekerlik :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim deep, hemen uğruyorum! :)

      Sil
  6. emeğinize sağlık dünya döndükçe kadın hakları için çabalamaya devam edicez başka çare yok ben de beklerim sayfama isterseniz sevgilerimle

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorumunuz için çok teşekkür ederim, kesinlikle katılıyorum dediklerinize. Mutlaka bloğunuza uğrayacağım. Sevgiler.

      Sil