Hepinize selamlar. Bugün sizlere Alice Oseman’ın yazdığı “Kalp Çarpıntısı” isimli çizgi romanı yorumluyorum. Umarım bu incelememden hoşnut kalırsınız. Bu arada 1000Kitap hesabı açtım. Okuduğum kitapları, incelediğim kitapları, okuduğum ama incelemediğim, incelemeyi de düşünmediğim kitapları da dâhil olmak üzere ve daha nicesini oraya koyuyorum. Yeni açtım hesabı ama bundan sonra aktif olarak kullanmaya çalışacağım. 1000kitap hesabıma ulaşmak isterseniz buraya tıklayabilirsiniz. O zaman daha fazla uzatmadan incelememe geçeyim.
Ne anlatıyor?
Charlie Spring, eşcinsel olduğundan dolayı okulunda zorbalığa uğramış ve dışlanmış biridir. Oldukça zor zamanlar geçirmiştir ve yeni yeni toparlanıyordur.Charlie
erkek lisesine gidiyordur. Günün birinde aynı sınıfta olduğu ve kendisinden bir
yaş büyük Nick Nelson ile tanışır. İlk başta sadece sıra arkadaşıdırlar ama
daha sonrasında konuşa konuşa iyice samimi olurlar. Öyle ki Nick, Charlie’yi
spor takımlarına davet eder ve daha da samimi olurlar.
Charlie,
Nick’in eşcinsel olmadığından neredeyse emindir ama kendini bir anda Nick’e
kapılmış halde buluverir. O kadar samimidirler ki çevrelerindeki herkes şaşırıp
kalır.
Nick her ne
kadar herkes tarafından eşcinsel olarak bilinmese de Nick de yavaş yavaş
Charlie’den hoşlanmaya başladığını fark eder. Bunun üzerine Nick, kimliğini
bulmaya çalışırken hem Charlie ile daha yakın olur hem de hayatının en mutlu
dönemlerini yaşadığını fark eder. Bu hissettiği çok farklı bir duyguydu. Bu
duygu aşktı.
Bu ikili hem
birbirlerini daha yakından tanımaya çalışırken hem de Homofobiye karşı bir
savaş başlatırlar. Baş koydukları bu yolda karşılarına çıkan engelleri aşıp ne
olursa olsun ilerlemeye çalışan bu çiftin sevgisini, tutkularını ve güçlü
duruşlarının nasıl da diğerlerine örnek oluşturduğunu okuyoruz.
Benim
düşüncelerim neler?
Kitap eşcinsel
karakterler içeriyor diye D&R ve Idefix gibi birkaç kitap satan kitap satış
sitesinden kaldırıldı. Bu açıkçası benim canımı çok yaktı. Bir kadının bir
erkeği sevmesi ile bir erkeğin bir erkeği sevmesi veya bir kadının bir kadını
sevmesi arasında bana kalırsa hiçbir fark yok. Öncelikle insanların
hayatlarının bizi ilgilendirmediğini bilmemiz gerek. Kimin kimi sevdiği, kimin
hangi yönelime sahip olduğu bizi hiç alakadar etmez. İnsanlara saygı duymak
zorundayız.
Birçok
müşteri de “Çocuklara kötü örnek oluşturuyor.” “Siz nasıl eşcinsel kitapları
satarsınız!” gibi tepkiler göstermişler. Öncelikle her çizgi romanın çocuk
kitabı olmadığını öğrenmemiz gerekiyor. Bu bir genç yetişkin romanı. Bu yüzden
de kimse bu esere “çocuk kitabı” diyemez. Bu tamamıyla müşterinin kendi
bilgisizliğidir. Araştırıp çocuklara bu şekilde kitaplar alınması gerekir. Bunun
hakkında ne yayınevi, ne yazar ne de satış siteleri bir şey yapabilir.
Eşcinsellik kadar da normal bir şey yok ayrıca. Bu bir kimliktir. Siz nasıl
kendi kimliğinize sahipseniz onlar da kendi kimliklerine sahipler. Kimsenin kimseye kimlik bunalımı yaşatmaya hakkı yoktur.
Bana kalırsa
burada müşterilerin suçlu olduğu kadar yayınevleri de suçludur. Evet,
yayınevleri genelde bu işin parasına bakıyorlar ama kitabı kaldıran
yayınevlerinin adam akıllı bir açıklama yapıp kitabın satışına devam etmesi
bana kalırsa daha güzel ve daha doğru olurdu. Açıkçası direkt olarak kitabı
kaldırmaları beni çok üzdü. Bundan dolayı da kitabı kaldıran ve Homofobiye
dolaylı yoldan ya da direkt olarak destekte bulunan bu tarz yayınevlerinden
kitap almama kararı aldım. Belki benim kitap almamam onları çok etkilemez ama
bir kişi bir kişidir. Bu kişi sayısının çoğalmasını umuyorum. Böylece bu tarz
yerlere destek olmamış oluruz.
Biraz da
kitabın kendisine değinelim. Kitap sadece eşcinsellikten değil aynı zamanda
yeme bozukluğu ve kendine zarar verme gibi eğilimlere de değiniyor. Kısacası
birçoğumuzda olan bu tarz toplumsal problemlere değinmesi bana kalırsa kitabın
kalitesini artırıyor.
Kitap şu
anda 3 ciltten ibaret. Ama devamı gelecek gibi duruyor. Üç cildin üçünü de bir
günde bitirdim. O kadar akıcıydı ki elimden bırakamadım açıkçası. Okurken sürekli
yüzümde bir gülücük oldu. Nick ve Charlie çok tatlılardı.
Kitapta
sadece öpüşme sahneleri var. Yani öyle insanların abarttığı kötü içerikler
içermiyor.
Saf, temiz
ve çok tatlı bir aşkı okuyoruz bütün sayfalar boyunca. Açıkçası çok severek
okuduğum bir eser oldu. Klasik bir işlenişi ve tahmin edilebilir bir olay
örgüsü olsa da gerçekten eğlenerek ve içim yumuş yumuş olarak okudum.
Siz “Kalp
Çarpıntısı”nı okudunuz mu? Sizin düşünceleriniz neler? Sizce “Kalp Çarpıntısı”nın
Muzır Yayın ilan edilip sadece poşetlerle satılabilecek olması etik mi?
İncelememi
okuduğunuz için çok teşekkür ederim. Kendinize çok iyi bakın, sağlıcakla kalın…
Bu kitaba
puanım: 8/10
Bir önceki
incelemelerim
Dorian Gray’in
Portresi kitabına yaptığım incelemeye ulaşmak için buraya tıklayabilirsiniz.
Gurur ve
Önyargı kitabına yaptığım incelemeye ulaşmak için buraya tıklayabilirsiniz.
Katılıyorum! Bırakın onu bunu "Kötü Çocuk" gibi bir Wattpad kitabının herhangi bir şekilde Muzır Yayın ilan edildiğini duymadım? İçeriği bu kadar berbat ve sürekli üstünde durulduğu üzere "Çocuklara uygun olmayan" bu kitabın satışı neden durdurulmadı? Hem de okur kitlesi ağırlıklı olarak 12 yaşken? Gerçekten anlayamıyorum...
YanıtlaSilhımmm haklısın tabii ama son zamaanlarda filmlerde dizilerde romanlarda sürekli olarak eşcinsellik işleniyor, her yerde karşımıza çıkıyoo :) bu romana da dokuz veya on vermemişsin :)
YanıtlaSilHoşuma gidiyor bu konuların işlenmesi. Topluma bu tarz kimliklerin anormal olmadığını anlatmak amacıyla oldukça yararlı olacağını düşünüyorum.
Sil8 vermemin sebebi klasik bir konusu ve tahmin edilebilir bir olay örgüsü olmasından oldu. Yine de çok güzel bir seriydi. Okumayı düşünürsen kesinlikle tavsiye ederim. :)