Light Pink Pointer

28 Ağustos 2019 Çarşamba

Renkli Düşler Sahnesi | Kitap Yorumu


Hepinize Selamlar! Bugün daha önceden 2 kere okuduğum ama birkaç gün önce serinin 2. Kitabını okumaya başlayıp “İnceleyecek daha çok şey var bari ilk önce bu kitabı inceleyeyim.” Dediğim kitabı inceleyeceğim. Ne uzun bir cümle oldu! Neyse…

Bugün sizlerle birlikte Meryem Nart’ın kaleme aldığı “Renkli Düşler Sahnesi” adlı kitabını inceleyeceğim. Kitap hakkındaki düşüncelerimi incelememin en sonuna yazacağım. O zaman ne duruyorum? Hemen incelememe geçeyim!

Ne anlatıyor?

Pelin adındaki deli dolu, meraklı, herkesin deyimiyle “çocuksu” olan ana karakterimizin hikâyesi anlatılmakta bu kitapta. Pelin en sevdiği arkadaşları Sibel, Rana, Emre ve Muhittin yani takma adıyla namı diğer Kaptan ile beraber zamanını geçirmekte ve Antalya’da okumaktadır. İlk başta sadece oda arkadaşı olduğu Sibel ile Rana, onun için geçen seneler boyunca oda arkadaşından çok kardeş olmuşlardır. Emre ve Kaptan da aynı şekilde onun için kardeşten farksızdır.

Pelin’in babası vefat etmiştir. Annesi ise babasından sonra 2. Evliliğini gerçekleştirmiştir. Evlendiği adamın 2 kızı vardır ve adam varlıklı biri olduğundan Zümrüt Evleri denen sosyete bir sitede yaşamaktadırlar. Elbette ki Pelin Zümrüt Evlerini de artık üvey kardeşleri sayılacak o iki kızı da hiç sevmemektedir. Bir yandan Antalya da okumasının sebebi de başka bir şehre gidip Zümrüt Evlerinden kurtulmasıdır. Pelin’e 2 üvey kardeşinden dolayı “Külkedisi” denmektedir. Normal bir şekilde okuluna devam ederken üvey kardeşlerinden en büyüğü olan Azra ile Pelin her zamanki gibi aralarında sorun yaşarlar. Azra da Pelin’e yapabileceği en kötü şeyi yapar.

Babasıyla konuşur ve Pelin’i Antalya’dan alıp Zümrüt Evlerine götürüp oranın kolejinde okutmaya ikna eder.

Tabii ki de Azra bunu iyiliğinden yapmadı. Pelin’in ne kadar arkadaşlarına bağlı olduğunu biliyordu. Aynı zamanda Pelin okulun Amigo takımındaydı. Azra’nın yaptığı bu kötülükten sonra ne yapsa boştu. Amigo takımını da arkadaşlarını da bırakmak zorunda kalıp Zümrüt Evlerine yani annesi, onun eşi ve 2 üvey kardeşleriyle yaşamaya başlar. Akşam olunca annesiyle bir tartışma yaşar ve evden ayrılarak tehlikeli bir mahalle sayılan Akasya Mahallesine girer. İlerledikçe ilerler. En sonunda durur ve ağlamaya başlar.

Hıçkırarak ağlarken arkasında birini gördü. Mavi gözleri ve sarı saçları olan bir genç arkasında sigara içmekteydi. Pelin tanımadığı bu kişiye içini dökmek istedi. Zaten onu bir daha görmeyeceğini ve onu hatırlamayacağını düşünüp ona her şeyi anlattı. Gencin adı Uğur’du. Uğur Pelin’in anlattıklarına ilgisizdi. Uğur az da olsa en sonunda konuşmaya başlarlar. Uğur Pelin’e buranın ne kadar tehlikeli olduğunu ve iyi ki sadece kendisiyle karşılaştığını söyler çünkü bu mahallede oturan diğerleri oldukça tehlikeli insanlardı. Pelin ağlamanın etkisiyle uykusu geldiğini anlar ve oracıkta, çimenlerin üstünde uyuyakalır. Gençte orada uyuya kalır. Sabah kalktıklarında Pelin ne kadar büyük bir aptallık yaptığını fark eder ve evine geri döner ona Uğur eşlik eder. Çünkü Uğur’un da dediği gibi orası tehlikeli bir mahalleydi. İşte Pelin’in hayatı dün gece “bir daha görmeyeceğim” dediği genç ile değişir. 

Pelin’in daha sonra neler yaşadığını ve daha neler neler olduğunu merak ediyorsanız hemen kitabı okumalısınız! Pişman olmayacaksınız. Keyifli okumalar! ^^

Benim düşüncelerim neler?

Kitabı hayat dolu bulmama ve sevmeme rağmen Pelin ve Uğur’un tanışması bana hiçte uygun gelmedi. Bir gencin kolayca güvenip birinin yanında kolayca uyuması elbette ki hiçte doğru değil. Okurken bundan rahatsızlık duydum. Aynı zamanda bir şeyi nitelerken veya normal konuşmada kullanılan argo laflardan da açıkçası rahatsız oldum. Ama elbette ki çoğu gençlik romanının aksine bu roman oldukça keyifli ve diğer gençlik romanlarına göre daha masum. Öyle kitaplar var ki bu rahatsız olduğum şeylerden fazlasını yazan…

Açıkçası ben kitabı beğendim. Genel olarak Pelin’in hayat dolu, rengârenk yaşamını okurken zevk aldım, çoğu yerde de üzüldüm.

Umarım sizde kitabı beğenirsiniz! Bir sonraki incelememde görüşmek üzere diyelim o zaman ve yazımı bitireyim! ^^

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder