Light Pink Pointer

31 Temmuz 2024 Çarşamba

Arayışlar & Geçmişe Yolculuk | Kitap Yorumu

Hepinize selamlar. Bugün sizlere Lou Andreas Salome tarafından yazılan "Arayışlar" ve Stefan Zweig tarafından yazılan "Geçmişe Yolculuk" isimli kitapları inceliyorum. İkisi de kısa kitaplar oldukları için tek inceleme yayınında birleştirme kararı aldım. Umarım bu incelememden memnun kalırsınız.
Geçmişe Yolculuk / Ne anlatıyor, Benim düşüncelerim neler?
Ludwig, oldukça fakir bir ailede doğmuş bir adamdır. Ama içindeki çalışma azmi ve bu durumdan kurtulma isteği kendisine umut oluyor, onu ayakta tutuyordur. Öyle ki bu azmi kendisini kısa sürede yükseltir ve
üstlerinin gözünde değerini arttırır. Günün birinde çalıştığı yerdeki patronu hastalanması sonucu işlerini devredecek güvenilir birini arıyor, bu süre içinde de işleri evden yürütmesine yardım edecek bir asistana ihtiyaç duyuyordur. Bu görev için de Ludwig'i uygun görür. Ama Ludwig bir iki parça kıyafeti ve tahtadan bavuluyla o zengin, gösterişli eve gitmek istememektedir. Yine de patronunu kıramaz ve evine asistanı olarak yerleşir.

Ama tahmin etmediği bir şey olur. O şatafatlı ve kocaman evin ezici zenginliği arasında patronunun karısı kendisine öyle yakın ve sıcak davranır ki sosyal sınıfının getirdiği ezilmişlik duygusunu bir kenara bırakır hatta kendine itiraf etmekte zorlansa da bu hanıma karşı hisler beslemeye başlar. Bu hisleri kendine daha yeni yeni itiraf etmeye başlamışken bir de patronunun kendisini yurt dışına bir iş için göndermesiyle Ludwig iyice çaresiz bir durumda kalır.

İlk başlarda yasak aşkın getirdiği adrenalin ve tutkuyla bu ilişki güzel bir şekilde mektuplaşarak ilerlese de daha sonraları araya giren mesafe ve zaman, iki aşık için de duyguları söndürür ve buluşma zamanının kurulan hayali bir düşünce olarak kalır. İkisi de hayatlarına devam etmiştir. Araya giren savaş dönemi de Ludwig'in ülkeye dönmesini zorlaştırmış ve mesafeyi aşılamaz düzeye getirmiştir. Sonunda savaş bitince aradaki engel kalkmış olur. Peki ama iki aşık da eskisi gibi midir? Zaman bir şeyleri değiştirmemiş midir? Zamana karşı aşkları kazanabilecek midir?

İnceliğini bir kenara bıraktığımızda bile akıcılığıyla ve cümleleriyle bir çırpıda biten bir kitaptı. Sosyal tabakanın ve para arzusunun aşkın üstüne çıkıp çıkamayacağını merakla okuduğumuz bir eser. Okuma alışkanlığınızın kesintiye uğradığı dönemlerde gönül rahatlığıyla sığınabileceğiniz bir kitap. 

Bu kitaba puanım: 8/10

Alıntılar
"Sen beni unutmak istedin."
"Duygularının şiddetini bastırabilmek için alkol ya da zehir alır gibi kendini çalışarak uyuşturmuştu."
"İnsan yaşlandıkça kendi gençliğini arıyor ve küçük anılar budalaca mutluluklar yaşatıyor."
"Her şey eskisi gibi, sadece biz değiliz, biz değiliz!"
"Seninle yaşadığım hiçbir şeyi unutmadım."
"Geçmişlerini arayan, artık gerçekte var olmayan geçmişe boğuk sorular yönelten bu gölgeler onların kendisi değil miydi? Gölgeler, canlanmak isteyen ama artık başaramayan gölgeler... Ne kadın eski kadındı ne de adam eski adam... Ama tıpkı ayaklarının dibindeki bu kara hayaletler gibi kendilerini bulmak için boş yere didiniyor, cansız ve güçsüz çabalarla kendilerinden kaçıp, kendilerini yakalamaya çalışıyorlardı."

Arayışlar / Ne anlatıyor, Benim düşüncelerim neler?
Adine, resim yeteneği olan bir kadındır. Döneminin dayattığı kadın profiline çok uymuyordur. Buna rağmen kuzenine aşık olur ve evlenirler. Ama Adine, bu evlilikte mutlu olmaz. Kendini kısıtlanmış hissediyor, ev işlerine yatkınlığı bir türlü kazanamıyordur. Bu durum kendisini mutsuz hissetmesine yol açıyor, dolayısıyla ev halkı da bu havadan etkileniyordur. Ayrıca evleri kocasının çalıştığı akıl hastanesinin karşısındadır ve bu durum da karamsar bir hava yaratıyordur.
Günün birinde bu evlilik daha fazla ilerlemez ve ayrılırlar. Adine, Paris'e gider ve sanatını icra eder. Bu durum kendisini mutlu eder ve tekrar özgürlüğüne kavuşmuş gibi hisseder. Çevresindekilerin bir kadından neler beklediğini umursamadan kendini gerçekleştirir.
Ta ki günün birinde eski eşinden bir mektup alana kadar. Genç kızlık duyguları tekrardan su yüzüne çıkar. Ama kendisi çok değişmiştir. Eskisi gibi değildir. O halde bu heyecanı da neyin nesidir?
Dönemin kadınlarına yüklenen kocasının hizmeti altında olma, ev işi yapma vb. durumlarına baş kaldıran ve bu kalıplara sığmayıp kendini gerçekleştiren bir kadını okuyoruz Adine'de. Salome'nin hayatına baktığımızda kendisinin de bu kadınlardan olduğunu anlıyoruz. Aynı zamanda kitaptaki 3 farklı kadın karakter üzerinden sevginin türlerini de gözlemliyoruz. Bir nevi kendisini tanımak için de başvurabileceğimiz akıcı ve kısa bir kitap.

Bu kitaba puanım: 8/10

Alıntılar
"Sevgiyle özveride bulunmaya hazır, böyle iyi bir annem olmasaydı sahip olduğum özgür ve mutlu sanatçı yaşamını kurmam mümkün olmazdı."
"Belki de sen beni uzun süre bazı konularda işe yaramaz hale getirdin bana sunduğun fazla sert şarabınla. Diğer bütün sarhoşluklara baskın geldin."
"Gerçekten bize ait olan bir şeyi Adine, hiç kimse elimizden alamaz. Gerçekten bize ait olan, er veya geç bizim olur. Bu yüzden, senindi benimdi cinsinden bütün hasisçe kaygılar değersizdir. Yapmamız gereken tek şey yolumuza devam etmektir; bize ait olan birlikte gelir, bizimle beraber yürümeyeninse, bizi durdurmasına izin vermemeliyiz."

3 yorum:

  1. salomun kitabını not aldım pekuu :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Okuduğun zaman senden de inceleme bekliyoruz deeps. :))

      Sil
  2. İki kitap da hoşuma gitti. Okumak isterim. Emeğine sağlık 😊🌺

    YanıtlaSil