Light Pink Pointer

26 Haziran 2024 Çarşamba

Muhteşem Gatsby | Kitap Yorumu

 Hepinize selamlar! Uzun bir aradan sonra tekrardan burada olmak mutluluk verici. Geçirdiğim zor zamanların belki birçoğunuz farkındasınızdır. Destekleriniz ve güzel dilekleriniz sayesinde toparlandım. Hepinize çok teşekkür ederim. Özellikle okuyorsa buradan Sezer Abla'ya yani bilinen adıyla Momentos'a çok teşekkür ederim. Bu zorlu süreç çok güzel bir insanı tanımama vesile oldu. Kendisinin bloğuna ulaşmak isterseniz buraya tıklayabilirsiniz.

O dönemki durumumun üstünde çok durmak istemiyorum. Ne sizin ne de kendi moralimi bunlarla bozmak istiyorum. Merak ediyorsanız buraya tıklayarak öğrenebilirsiniz. Belki içimdekileri aktarmak için bu bloğumu kullanırım.

Daha fazla uzatmadan incelememize geçelim hadi!

Ne anlatıyor?

Gatsby; oldukça şatafatlı partiler veren, zengin ve bir o kadar da görkemli bir beyefendidir. Kendisi hakkında pek bir şey bilinmese de hakkında çıkarılan
dedikodular oldukça fazladır. Çoğu olumsuz yönde olsa da partilerinin isteyen herkesin girebilmesinden ve çok büyük bir cümbüş içermesinden kaynaklı herkes bu evin konuğu olmuş veya olmak için can atıyordur. 

Günün birinde Gatsby'nin bu şatafatlı evinin yanına Nick adında bir adam taşınır. Gatsby'nin evi ne kadar büyük ve zengin işiyse, Nick'in evi bir o kadar derme çatmadır.

Borsa işleriyle uğraşan Nick de yan komşusunu oldukça merak etmektedir. Günün birinde ev sahibi tarafından birebir bir şekilde evindeki partiye çağırılınca oldukça şaşırır ve bu teklife hemen atlar. Gatsby'nin belki de hayatının akışını değiştirecek o kişi olduğundan habersiz o partiye gider ve birtakım acımasız gerçekler ve sarpa sarmış olaylar silsilesinin içinde bulur kendisini. Peki kimdi bu Gatsby? Bunu yakında öğrenecektir.

Benim düşüncelerim neler?

Yüksek zümre çatışmasını, yükselişini ve çöküşünü gözler önüne seren bir kitap olduğunu söyleyebiliriz Muhteşem Gatsby'nin. Yüksek zümrenin insan ilişkilerindeki yozlaşmaları, umursamazca yaşayışları ve daha birçoğu kitapta oldukça akıcı bir üslupla inceleniyor.

Gatsby'nin takıntılı aşkını inceleyecek olursak eskiden oldukça fakir bir ailenin çocuğu olan bu adamın aslında yüksek zümreden olan Daisy'e olan aşkını bir nevi yüksek zümreye çıkma arzusuyla özdeş olduğunu düşünebiliriz. Hayatını zengin olmak ve aşık olduğu bu kadınla birlikte olmak üzerine kurmuştur. Bu aşkı ve arzusu kendisini öyle ele geçirir ki yapmaması gereken işlere bulaşır ve hayatı iyice sarpa sarar. Ama bunların farkında olamayacak kadar kaptırmıştır kendisini.

Böylece bir adamın çöküşünü okurken aslında bir zümrenin içsel çöküşünü okuyoruz. Kitabın sonlarına doğru evinde partiler eksik olmayan, sürekli misafir ağırlayan bu adamın aslında nasıl da yalnız olduğunu anlıyoruz. Zengin olmasına olmuştur ama ne içindeki bu boşluğu doldurabilmiştir ne de çevresinin bu kalabalıklığına rağmen bir dost edinebilmiştir. Bu kadar yapmacıklıklarla dolu bu hayatta belki de tek dostunun aşağı tabakadan Nick olması bu yüzdendir.

İnsanları incelediğimizde ise, o kadar rahatlarına düşkün ve her işlerini parayla yapmaya alışmışlardır ki ölüm gibi ciddi bir olgu bile onların nezdinde hiçbir şey ifade etmiyordur.

Oldukça akıcı ilerleyen bir kitaptı. Ama bence Gatsby'nin buralara geliş süreci ve yaptığı iş daha ayrıntılı işlenebilirdi. Bunun gibi bazı yerlerin üstünkörü anlatıldığını düşünüyorum. Ama bunların dışında zevk alarak okuduğum bir kitaptı. Siz Muhteşem Gatsby'i okudunuz mu? Sizin düşünceleriniz neler? İncelememi okuduğunuz için çok teşekkür ederim, kendinize çok iyi bakın.

Bu kitaba puanım: 7/10

Alıntılar

" 'Birisini eleştirmeye kalkıştığında,' dedi bana, 'şu dünyada her insanın senin sahip bulunduğun ayrıcalıklara sahip olmadığını hiç aklından çıkarma.' "

"Hem içinde hem dışındaydım, yaşamın durmak bilmez çeşitliliği karşısında hem büyüleniyordum hem de tiksiniyordum."

"Büyüleyici metropol alacakaranlığında beni ele geçiren bir yalnızlık duyardım bazen ve başkalarının da; gecenin ve yaşamın en dokunaklı anlarını boşa geçiren, lokantada tek başına yenecek akşam yemeğinin saatini beklerken vitrinlerin önünde aylakça oyalanan zavallı genç memurların da içlerinde bu duyguyu taşıdıklarını hissederdim."

"Gördün işte, kendimi çoğunlukla yabancıların arasında buluyorum, çünkü başımdan geçen hüzünlü olayı unutmaya çalışarak oradan oraya sürükleniyorum."

" 'Sıcak ve küçük, evet,' dedi Bay Wolfshiem 'ama anılarla dolu.' "

"Yalnızca kovalanan, kovalayan, meşgul olan ve yorgun olan vardır."

"Düzeltmek için kendi gücünüzü tükettiğiniz şeylere yeni gözlerle bakmak, her durumda hüzün verici oluyor."

"Şimdi seni seviyorum; yetmez mi bu? Geçmişe gücüm yetmez."

" 'Otuz yaşındayım,' dedim. 'Kendime yalan söyleyip bunu da onur sayabileceğim yaşı beş yıl geçtim.' "

"Gatsby, yeşil ışığa, yıldan yıla önümüzden geri çekilen o heyecan verici geleceğe inanıyordu. O zamanlarda aklımıza gelmiyordu bu, ama fark etmez -yarın daha hızlı koşacak, kollarımızı daha da ötelere uzatacağız... Ve derken güzel bir günün sabahında... Böylece akıntıya karşı kürek çekerek, durmaksızın geçmişe doğru sürükleniyoruz."


2 yorum:

  1. Kitap bir süredir elimde aslında ama okumadım henüz. Bu sıra biraz klasiklerden gitmek istiyordum zaten. En kısa zamanda bakmaya çalışacağım. Tanıtım için çok teşekkürlerr:)

    YanıtlaSil
  2. okudum filmini de izledim seni görmek güzel :)

    YanıtlaSil