Light Pink Pointer

14 Ağustos 2025 Perşembe

Yüzüklerin Efendisi | Film Yorumu

  Hepinize merhabalar! Bugün sizlere J.R.R. Tolkien'in eseri olan, Peter Jackson'ın yönetmenliğini yaptığı "Yüzüklerin Efendisi" film serisini inceliyorum. Umarım bu incelememden memnun kalırsınız.

Ne anlatıyor?

Orta Dünya'da Sauron zamanın birinde 3 yüzük elflere, 7 yüzük cücelere ve 9 yüzük insan ırkına olacak şekilde yüzükler üretti ve dağıttı. Ama asıl amacı yaptığı Tek Yüzük ile tüm dünyanın gücünü ve ırklarını kontrolü altına almaktır. Bu amacını gerçekleştirmek için çeşitli savaşlar gerçekleştiren Sauron, Hüküm Dağı'nda bu savaşların birindeyken Isıldur adlı bir insanın parmağını kesmesiyle yüzüğü kaybeder. Lakin ölmez, yüzük var olduğu sürece Sauron da var olmaktadır.

Elbette ki yüzük uzun süre bir kişide kalamadı. Enerjisi çok güçlü ve takanı kontrolü altına alıyordu. Çeşitli kişilerin ellerinden geçtikten sonra en sonunda hobbit Bilbo Baggins'in eline ulaşır. Sauron hala yüzüğün peşindedir ve bu uğurda her şeyi yapmaya hazırdır. Yaşlanan ve yavaş yavaş yüzüğe karşı direncini kaybeden Bilbo, yüzüğü yeğeni Frodo'ya teslim eder. Elbette ki bunu kendi rızasıyla yapamayacak kadar güçsüz düşmüştür yüzüğe karşı, ama büyücü Gandalf'ın isteğiyle bunu yapar. 

Böylece Frodo'yu zorlu bir yol bekliyordur. Gandalf yüzüğün yok edilmesi gerektiğini söyler ve Frodo'yu yüzüğün yapıldığı ve sadece orada yok edilebileceği Kıyamet Dağı'na gitmesini söyler. Bu zorlu yola tek başına çıkmayan, birçok arkadaş ve yoldaş edinen Frodo elbette ki birçok zorlukla da karşı karşıya kalır. 

Benim düşüncelerim neler?

Orta Dünya incelikle işlenmiş bir evren. Her ırkın kendine özel bir geçmişi, özelliği ve karakteri var. Öyle ki kendilerine özel dilleri bile var ve Tolkien öyle bir dehadır ki bunların hepsini ayrıntılı bir şekilde işleyip okuru ve izleyiciyi evrenine çekebiliyor. Bu kadar büyük bir evreni okura ve izleyiciye anlaşılır ve çekici bir şekilde anlatmak her yiğidin harcı değildir. Bu yönden Tolkien her ne kadar zamanında birçokları tarafından değeri bilinmese de hak ettiği yere ulaşmış bir yazardır.

Kitaplarında 2. kitabın ortasına kadar gelmiştim ama 6 şubat depreminden sonra maalesef kitaplarım uzunca bir süre yoklardı ve ben de okumaya devam edemedim, o isteği de kendimde bulamadım açıkçası. Ama geçen günlerde filmlerini izleyip tekrardan kitaba geri dönme isteği uyandı içimde. Bundandır ki bir gece oturdum ve sabahlayana kadar 3 filmi de bitirdim. Şunu da belirtmek gerekiyor ki kitabı okuyup filmleri izlemek bana kalırsa filmleri daha anlaşılır kılıyor. Kitapta belirtilen ayrıntılar da gözden kaçmamalı elbette.

Kurguyu bir kenara bırakacak olursak görsel olarak da film çok başarılıydı. Manzaraları, evreni her şeyiyle bir görsel şölen sunmaktan geri kalınmamıştı. Her ırkı ayrıntılarıyla tanımak, yüzüğün yarattığı etkiyi izlemek ve her ırkın güç uğruna kendinden geçmesini gözlemlemek oldukça güzeldi. Güç uğruna yanıp tutuşma, eminim ki modern dünyada da hiçbirimizin yabancı olmadığı bir kavramdır. Birbirleriyle anlaşamayan ve birbirlerini sevmeyen ırkların, Sauron'u -kötülüğü- yenmek için birleşmesi de ibretliktir.

Herkesin severek ve beğenerek okuyup izlediği "Yüzüklerin Efendisi" belki ilk başta okuyanı edebi açıdan ve kurgunun ilerleyişi açısından çok farklı bir senaryoyla karşılaştırmasa da ilerleyen sayfalarda ve dakikalarda karakterleri ve ayrıntılı evreniyle kesinlikle okuru/izleyiciyi büyülemeyi başarıyor. 

Siz "Yüzüklerin Efendisi"ni okudunuz mu ya da izlediniz mi? Sizin düşünceleriniz neler?


Bu Filme Puanım: 9/10

İncelememi okuduğunuz için teşekkür ederim. Kendinize iyi bakın, sağlıcakla kalın.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder