Hepinize
merhabalar! Bugün John Boyne’nin kaleme aldığı “Çizgili Pijamalı Çocuk” adlı kitabın
incelemesini siz değerli okuyucularım için bloğuma yazıyorum. İlk başta
belirtmem gerekir ki kitabı okurken kelime dağarcığını karmaşık buldum. Belki
çeviriden dolayı belki de yazarın gerçekten de kelimeleri garip bir şekilde
kullanmasından dolayıdır bu problem. Ama kitabı okudukça bu alışılmadık şekilde
yazılan kelimelere alışmaya başlıyorsunuz. Örneğin yazar “Annem bana böyle dedi”
yazması gerekirken “Anne bana böyle dedi” gibi kullanımlarda bulunmuş. Ama
dediğim gibi kitabı okudukça bu küçük probleme artık alışmaya başlıyorsunuz. O
zaman daha fazla uzatmadan incelememe geçeyim.
Ne anlatıyor?
Ana karakterimiz
olan 8-9 yaşındaki Bruno ailesi ile Almanya’da yaşıyordur. Annesi, babası ve
ablasıyla mutlu bir yaşantı sürüyordur. Bir gün eve geldiğinde
temizlikçilerinin kendi eşyalarını topladığını görür. Özel eşyaları olduğundan
sinirlenir ve durumun ne olduğunu sorar. Babası asker olduğundan ve ona görev
verilmiş olduğundan Bruno ve ailesi taşınmak zorunda kalır. Bruno her ne kadar
Almanya’yı bırakmak istemese de babasının görevinden dolayı taşınmak zorunda
kalırlar. Geldikleri yer ise Bruno’yu hiç mutlu etmez. Almanya’daki evleri 5
katlı, büyük ve temiz bir evken geldikleri bu yer 3 katlı eski evlerinden daha
küçük ve pekte temiz değildir. Geldikleri yerin adı Out-With’tir. Bruno,
Out-With’ten gitmeyi çok ister ama maalesef buraya alışmak zorundadır. Bir gün
Bruno eski evlerinde yaptığı gibi araştırma yapmak ister. Ama bu ev diğer
evlerinden küçük olduğu için araştırmasını dışarıda yapmak ister. Araştırmasına
nereden başlayacağını biliyordu. Out-With’e ilk geldiğinde odasının camından
baktığında etraflarının tel örgüyle çevrili olduğunu, kendileri ve babasının
askerleri dışındaki diğer kişilerin tel örgünün dışında yaşadığını görür. Bruno
bunun nedenini anlamamıştır. Neden diğerleri tel örgünün dışında yaşıyorlardı
ki? İşte araştıracağı şey buydu. Bunun için de tel örgülerin yanına gitmeye
karar verir ama bunu gizli yapar. Çünkü annesi ve babası bunu duysaydı oraya
gitmesine izin vermezlerdi. Onlara kalsa Bruno hiçbir şeye burnunu
sokmamalıydı. Bu yüzden Bruno bu işi gizli yapmaya karar verir. Aslında
araştırma yapmasının bir nedeni de Almanya’daki arkadaşlarından ayrılmış olup,
yeni bir arkadaş bulma isteğidir. Tel örgü boyunca bayağı bir yürüdükten sonra
tel örgünün arkasında kendi yaşıtlarında bir çocuk görür. Bu çocuğun ismi
Shmuel’dir. Shmuel çok zayıftır. Bruno ve Shmuel tel örgünün arkasından sohbete
başlarlar ve bu sohbeti aylar boyunca sürdürürler. O sırada babasının
askerlerinin annesi, ablası, babası ve kendisi dışındaki herkese kötü
davrandıklarını da görür. Yani tel örgünün dışındakilere kötü davranıyorlardı. Yaklaşık
1 yıl sonra Almanya’ya gitmeden birkaç gün önce pekte samimi olmadığı ablasına
tel örgüyü sormaya karar verir. Ablası da açıklar.
Tel örgünün
arkasındaki insanlar Yahudi’ydi. Bruno’nun babası ve askerleri de Yahudi’lere
karşıydılar. Bruno’nun yaşı daha küçük olduğundan aslında bu olayı çokta kavrayamamaktadır.
Aslında bu kitap bir Yahudi çocuk ile babası Yahudilere karşı olan ve onlara
eziyet çektiren bir diğer çocuğun hikâyesini ele almaktadır. Elbette artık
insanlara böyle şeyler yapılmıyor ve herkesin Din ve Vicdan özgürlüğü vardır.
Anlattıklarımdan anlayacağınız üzere kitap eski zamanlara dayanmakta. Umarım
kitabı seversiniz. Eminim ki birçoğunuz bu incelememi sıkıcı ve uzun bulmuştur
ama bu yazdıklarımdan kapsamlı bir özet geçmek gerekirse bir Yahudi çocuğu ile
bir asker çocuğunun arkadaşlığı anlatılmaktadır kitapta. Eğer kitabı merak edip
okumaya başlarsanız diye söylüyorum şimdiden size iyi okumalar!
Benim
düşüncelerim neler?
Kitap güzeldi elbette ama kitapta anlatılanları aklımda canlandırmakta biraz zorlandım. Aynı zamanda şahsi fikrim olarak belirtmeliyim ki yazarın duygu aktarımını pek iyi yaptığını düşünmüyorum. Yani kitaptaki o hüzünlü duyguyu pek hissedemedim. Belki filmini izleseydim daha çok hoşuma gidebilirdi. Genel olarak güzel bir kitaptı ama benim normalde okuduğum kitap türlerinden farklıydı. Umarım bu incelememi ve Çizgili Pijamalı Çocuk kitabını beğenirsiniz. İyi günler diliyorum. Bir sonraki blog yazımda görüşmek üzere hoşça kalın!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder